Gramer Dersleri - CON edatı İLE tanışın



CON edatını doğru kullanabilmek, tıpkı ispanyol dilindeki diğer edatlarda olduğu gibi, büyük bir önem taşır. "İle" anlamına gelen bu edat oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Listelemeye geçmeden önce en basit anlamıyla birkaç örnek cümle vermek istiyorum.

Hablo con mi amigoArkadaşımla konuşuyorum (arkadaşım ile konuşuyorum)
Va con MarcoMarco’yla gidiyor
Esperan con pacienciaSabırla bekliyorlar


Şimdi de Con edatının kalıplaşmış bazı kullanımlarına bakalım:

Con objeto de (amacıyla, hedefiyle)

Hemos salido de casa con objeto de llegar a Estambul
İstanbula varmak amacıyla evden çıktık

Con (su, tu) permiso (izninle, izninizle)
Con su permiso señor, quiero pasar
İzninizle beyefendi, geçmek istiyorum

Con rumbo a ( - e doğru, .. yönünde)
İbamos con rumbo a Madrid
Madrid yönünde (Madrid’e doğru) gidiyorduk

Con tal de que (... şartıyla)
Te digo la verdad con tal de que te calles
Susman şartıyla sana gerçeği söylerim


dikkat: con tal de que kullanımı kendisinden sonra fiilin subjuntivo çekimini gerektirir.

Conmigo (Benimle) – Contigo (Seninle)
Vienes conmigo esta noche? (bu gece benimle geliyor musun?)
No, no puedo ir contigo esta noche (hayır, bu gece seninle gidemem)


----------------------

Con edatının benzer kullanımlarını ve con edatıyla kurulmuş onlarca cümle ve deyim öğrenmek ve yine aynı edatın ispanyol dilindeki kullanımlarını bire bir pratik yaparak, konuşarak kavramak için BURAYA TIKLAYINIZ!







Gramer Dersleri - Perífrasis Verbal 1

Perífrasis verbales birden fazla fiilin birleşerek cümlenin predikatına öz oluşturduğu ve bir tek eylemi bildirdiği gramatik yapılardır.

Kurulumu şu şekilde gerçekleştirilir:

Yardımcı Fiil
Bağlam
Eylem
Bahsi geçen fiilin şahısa göre çekilmesiyle elde edilir. Fiilin zamanı ve yapan şahıs hakkında bilgi verir
Bağlaçlar ya da edatlar kullanılarak oluşturulur, bazı perífrasisler bağlantı noktasız da kurulabilir.
Bahsi geçen Fiilin şahıssız hali kullanılır. (forma no personal) Bu fiilin mastar hali, gerundio (ulaç) hali ya da participio (ortaç) hali olabilir.

En sık kullanılan Perífrasis verballer şunlardır:

Zorunluluk

Tener que / Haber de / Haber que
Tengo que salir temprano – Erken çıkmalıyım
+ INFINITIVO
Olasılık
Venir a / Deber de
Esta casa debe de ser tuya – Bu ev senin olmalı (herhalde senindir manasında)
+ INFINITIVO 
Mümkün olma durumu
Poder
No puedo ir contigo, lo siento. – Seninle gidemem özür dilerim.
+ INFINITIVO

Yukarıdaki örnek cümlelerde dikkat ettiyseniz que bağlacını, de edatını perífrasis verbal oluşturmak için kullandım. Ama son cümlede Yardımcı fiille yardım edilen fiil arasına herhangi bir bağlayıcı kullanmadım. Girişte de bahsettiğim üzere Perifrasis cümleleri sadece infinitivo (mastar) ile değil gerundio ve participio aracılığıyla da kurulur. 

------------------------------





İspanyolca deyimler - Ni fu ni fa


Deyim kullanabilmek hemen hemen her dilde önemli bir yere sahiptir. İspanyol dilindeki deyimleri incelediğim yazı dizisinin bu yeni metninde size yine oldukça faydalı olabilecek ve sık sık kullanabileceğinizi düşündüğüm bir deyimi anlatacağım.

Bugün anlatacağım deyim oldukça basit. Bir olay karşısında ne iyi ne de kötü diyebileceğimiz durumlarda bu deyimi kullanıyoruz. Diyelim ki arkadaşlarınızla bir konsere gittiniz. Konser sizin için ne iyi ne de kötüydü. Yani pek de yorum yapılacak gibi değildi. Bu durumda size sorulan “konser nasıldı?” sorusuna “ni fu ni fa” diye cevap verebilirsiniz. Birkaç örnek cümle vererek bu yazıyı burada bitireyim. 

¿Qué te parece este chiste? (Bu fıkra sence nasıl?)
- ni fu ni fa! 

¿Cómo era la fiesta de Mariana?
- ni fu ni fa tío!





Gramer Dersleri - İspanyolca Edatlar 2


İspanyol dilinde edatların kullanımıyla ilgili bilgiler verdiğim yazı dizisinin ikincisini bugün paylaşıyorum. İspanyolca cümlelerinizin gramer açısından doğru olmasını istiyorsanız edatlarla aranızı iyi tutmanızı tavsiye ediyorum.

A:
1) varış noktası: Vamos a biblioteca (kütüphaneye gidiyoruz)  
2) Saat: La pelicula empieza a las 8 (film saat sekizde başlıyor) Dikkat: A edatının saatlerle kullanımı
            saatin şu anda kaç olduğunu bildirmez. Bir saate işaret eder. Saat üç derken A edatı kullanmanıza
            gerek yoktur. Ama saat üçte derken kullanmalısınız.
3) Estar fiili ile birlikte fiyat, tarih, mesafe bildirme:
¿A cuánto están hoy las manzanas?
               Bugün elmalar kaç lira?
              Hoy estamos a 20 de enero
              Bugün ocak ayının yirmisi
              Ankara está a 453 km de Estambul
             Ankara istanbuldan 453 km uzaklıktadır

CON:
1) Eşlik: Vas con Alberto (Alberto’yla gidiyorsun)
2) enstrüman (malzeme), eylemin yapılış şekli:
              Los niños fueron con mucho cuidado (çocuklar çok dikkatlice gittiler)
              Le pegaron con un palo (ona bir sopayla vurdular)

DE:
1) Sahiplik: ¿De quién es esta casa? (Bu ev kimin?)
               Esta casa es de Marta (Bu ev Marta’nın)
2) Madde- hammadde: La mesa es de madera (masa tahtadandır- tahtadan yapılmıştır)
3) Betimleme bilgileri verirken: Es un hombre de ojos azules (O mavi gözlü bir adamdır)
               La mujer de vestido rojo es mi hermana (kırmızı giysili kadın benim kardeşim)
                                                       
EN:
1) Yer, tarih:
              Está en la escuela (O okulda)
              La segunda guerra mundial comienza en 1939 (ikinci dünya savaşı 1939 yılında başlar) Dikkat:    
              cümle tarihsel geniş zaman olarak kurulmuştur.
2) Taşıma aracı: Juan va a la escuela en autobus (Juan okula otobüsle gider)
                                                                                                                            
HACIA:
1) Yönelim (-e doğru): Vamos hacia tu casa (evine doğru gidiyoruz)
2) Zaman (tam emin olunmayan zamanlar):  El vino a casa hacia las dos de la mañana (eve sabahın            ikisi civarında geldi)

HASTA:
1) sınır, varılacak nokta (-e,a  kadar): Hasta siempre (sonsuza kadar)
               ¿No puedes ir caminando hasta la parada de autobus? (otobüs durağına kadar yürüyerek gidemez misin?)

Gramer Dersleri - Ni......ni ya da No........ni

No..ni ya da ni...ni kalıbı ispanyolcada "ne...ne de" anlamına gelir. İngilizcedeki "Neither...nor" kalıbıyla aynı görevi görür. Örnek cümlelerle konu daha kolay anlaşılacaktır diye düşünüyorum.

Yo no soy abogado ni profesor

Ben ne avukatım ne de öğretmenim (ben avukat değilim öğretmen de değilim)

Mi vida no es buena ni contigo ni sin tí
Hayatımın ne seninle ne de sensiz güzel.

İkinci örnekte de göreceğiniz üzere ni leri uzatabilirsiniz istediğiniz kadar.

No me entienden ni mis padres ni mis amigos.
Ne ailem ne de arkadaşlarım beni anlayabiliyorlar. 

Él no fuma ni bebe
O ne sigara ne de içki içiyor.

Esta casa no es de María ni de Rosa
Bu ev ne María'nın ne de Rosa'nın. 

Örnekler böyle uzar gider.

Herkese kolay gelsin.

Gramer Dersleri - Punto


PUNTO kelimesi oldukça basit bir kelime gibi görünse de ispanyol dilindeki önemini anlamanız açısından aşağıdaki yazımı dikkatlice okumanızı ve notlar almanızı tavsiye ediyorum. Aşağıya punto kelimesinin diğer kelimelerle birlikte kullanımıyla ilgili önemli örnekler vereceğim. Herkese iyi dersler dilerim.
punto por punto (detaylıca, ayrıntılarıyla) —Como un testigo ocultar tienes que contar el evento punto por punto (bir görgü tanığı olarak olayı en ince detayına kadar anlatmalısın
de todo punto (tamamen, kesinlikle) — Tu actitud es de todo punto normal. (Davranışın tamamen normal.)
en punto (zamandan bahsederken tamı tamına anlamına gelir) —  Nos vemos en la escuela a las siete y media en punto. (saat tam altı buçukta okulda görüşürüz)                                                                                                              
hasta cierto punto (bir dereceye kadar, bir yere kadar) — Te puedo entender hasta cierto punto pero no completamente. (seni anlayabiliyorum ama bir noktaya kadar, tamamen değil)
punto de control (kontrol noktası, checkpoint) — Hay un punto de control en la entrada de la ciudad. (şehrin girişinde bir kontrol noktası var)
punto de vista (bakış açısı) — Desde mi punto de vista, el libro es superior a la película. (benim bakış açımdan kitap filmden daha iyi)
punto flaco, punto débil (zayıf nokta, zaaf) — Ella es su punto débil. (O, onun zayıf noktası/zaafı)
punto fuerte (güçlü nokta, aşil topuğu) — Es mi punto fuerte (O benim güçlü olduğum nokta/aşil topuğum) 
punto muerto (boş vites, maliyetine satış) — Poner el coche en punto muerto no ahorra gasolina. (Aracı boş vitese koymak gaz tasarrufu yapmaz)
punto y coma (noktalı virgül)

dos puntos (iki nokta üst üste)

Gramer Dersleri - ECHAR

Echar fiili türkçeye en sık şekliyle atmak olarak çevrilir. Atmak fiili en sık kullanımıdır ama bunun dışında başka anlamlara da gelir. Bu anlamlardan bazıları:

koymak
eklemek
vermek
postalamak
uzanmak
söylemek
etc.



Echar fiilinin kalıp olarak (ya da deyim olarak) şu şekillerde kullanabiliriz:


echar un vistazo a (bakmak/ göz atmak)
echar de menos a alguien (birini özlemek)
echar la llave (kilitlemek)
echarse atrás (vazgeçmek / sözünde durmamak)
echarse un novio (sevgili bulmak. Bulunan sevgili kadınsa echarse una novia denmeli. Dikkat etmeli bu noktaya  )
echar la buenaventura (fala bakmak)
echar una siesta (şekerleme yapmak)
echar sapos y culebras (bağırıp çağırarak atıp tutmak / secahatlenmek)
echar sal (tuz atmak)
echar en saco roto (boş yere çabalamak)
echar un pulso (bilek güreşi yapmak )
echar la primera papilla (kusmak)
echar una mano, echar un capote (yardım etmek, el atmak)
echar leña al fuego (yangına körükle gitmek)
echar el guante a alguien (birini yakalamak)
echar una cabezada (kafayı atmak / şekerleme yapmak)
echar una bronca a alguien (birine ağzının payını vermek)
echar de menos a alguien (birini özlemek)

Herkese iyi dersler.

İngilizce - İspanyolca Çevrilmiş Cümle Örnekleri 5


Herkese merhabalar
İngilizce - ispanyolca çevrilmiş cümle örnekleri serisinin beşinci parçasını yazıyorum. İngilizce gramerine hakim olanların ispanyolcayı daha rahat kavramalarına yardımcı olmak isteyenler için yazdığım bu seri yeni yazılarla devam edecek.

Herkese iyi çalışmalar...










Who will tell us when the flight leaves?
¿Quién nos dirá cuando sale el avión?


Her reaction was excessive
Su reaccion fue excesivo


I will tell you in a few words
Se lo diré en pocas palabras


I will come with them.
Vendré con ellos


I hope you realize all of your ambitions
Espero que realices todas tus ambiciones


They will advertise it this week  
Ellos lo pronunciaran esta semana


Where will we make the first stop?
¿Dónde haremos la primera escala? 


Our first stop will be Montevideo
Nuestra primera escala (parada) será Montevideo
  
Will you have to get a visa or a tourist card?
¿Tendrá Ud. que conseguir visado o tarjeta de turismo?

We will then proceed to Buenos Aires
Luego proseguiremos a Buenos Aires

Hay + Que + İnfinitivo

Tener que infinitivo kalıbının gereklilik bildirdiğini Tener fiili dersimizde açıklamıştım. Buna benzer başka bir gereklilik bildirme kalıbı da hay que infinitivo kalıbıdır. İkisinin arasındaki fark, tener que infinitivo kalıbında yapılması gereken eylemin kimin tarafından yapılması gerektiği de bilinmektedir ama hay que infinitivo kalıbında yapılması gereken eylemi kimin yapması gerektiği bildirilmez. Tabiri caiz ise ortaya konuşmak vardır.

Örnekle açıklamak gerekirse;

Tengo que hablar cümlesi konuşmam gerek/ konuşmalıyım anlamına gelir. Burada konuşması gerekenin hangi şahıs olduğu tener fiilinin birinci tekil şahıs haline çekilmiş olmasından bellidir. Eylem birinci tekil şahıs tarafından yapılmalıdır. Cümleyi hay que hablar şeklinde kurunca anlam değişir. Cümlenin anlamı: "konuşmak gerek" olur. Kimin konuşması gerek diye sorduğunuz zaman bu cümle size yardımcı olamaz, cevap veremez.
Örnekleri çoğaltmadan önce, tener que infinitivo kalıbı hakkında bilgisi olmayan kişilerin yazının girişindeki linkten o yazıya gitmelerini, orayı okuyup tekrardan bu yazıya dönmelerini tavsiye ederim.

Örnekler:
Tengo que dormir: Uyumam gerek / uyumalıyım
Hay que dormir: uyumak gerek / uyunmalı

Tienes que comer para vivir: Yaşamak için yemelisin
Hay que comer para vivir: Yaşamak için yemek gerek

Tiene que pensar: Düşünmesi gerek / O düşünmeli
Hay que pensar: Düşünmek gerek

Tenemos que estudiar español: İspanyolca çalışmalıyız
Hay que estudiar español: İspanyolca çalışmak gerek


İngilizce - İspanyolca Çevrilmiş Cümle Örnekleri 4

Herkese merhaba. İngilizce - İspanyolca çeviri cümleleri serisinin dördüncü bölümünü yazıyorum. Hem ispanyolca öğrenirken ingilizceyi unutmamak hem de hakim olduğumuz ingilizce gramer yapısıyla ispanyolca cümle yapısını karşılaştırarak öğrenmek için oldukça faydalı olduğuna inandığım bu serinin paylaşımlarına devam edeceğim.
Herkese iyi çalışmalar.



They wont be able to cross the river
No podrán atravesar el río

We want to save time.
Queremos ahorrar tiempo

I would have arrived home earlier if it had not rained
Habría llegado a casa más temprono si no hubiese llovido

If you find the ring, please phone me
Si encuentras el anillo, por favor, llámame

We will leave by plane
Nos iremos en avion

I want eggs for breakfast
Quiero huevos para desayuno

Queremos ir con un grupo chileno
We want to go with a Chilean group

If you had gotten up at six, you wouldn't have had to take a taxi
Si te hubieras levantado a las seis, no habrías tenido que tomar un taxi

I will be able to finish right away
Podré terminar en seguida

I love my mother more than anybody in this world
Quiero a mi madre más que a nadie en este mundo

Futuro - Gelecek Zaman

İspanyolca gelecek zaman (futuro simple) yapmak için aşağıdaki ekleri fiillerin mastar hallerinin üzerine eklemeniz gerekir. 

























Örnek olarak iki tane fiili yazayım:




















Dikkat etmemiz gereken nokta eklerin mastar ekleri olan AR, ER ve İR atıldıktan sonra değil, atılmadan üzerine eklenmesi gerektiğidir. Tabii ki her zaman olduğu gibi bu zamanda da düzensiz fiiller vardır. Bunları aşağıya yazıyorum. 










































Birkaç tane de örnek cümle yazarak bu yazıyı bitireyim:

Mi amigo vendrá a visitarme esta noche - Arkadaşım bu akşam beni ziyarete gelecek
¿Cuándo hablarás con tu padre? - Babanla ne zaman konuşacaksın?
¿Quién irá conmigo? - Kim benimle gidiyor/geliyor?¿A qué hora saldrán? - Saat kaçta çıkacaklar?
No te hablaré nada más! - Bir daha seninle konuşmayacağım!
Tendré que comer menos - Daha az yemem gerekecek
Esta noche bailaré con tu fantasma - Bu akşam senin hayaletinle/hayalinle dans edeceğim (romanticismo es bueno - romantizm iyidir)



İspanyolca futuro hakkında daha ayrıntılı bilgi almak, gelecek zaman dışında da kullanıldığı  şekilleri öğrenmek ve ingilizce-ispanyolca-türkçe onlarca örnek cümle ile kendinizi daha çok geliştirmek için aşağıdaki linkten bilgi alabilirsiniz...

Şimdiki Zamanın Hikayesi - (Preterito İmperfecto)

İngilizce gramerinde Past Continuous Tense olarak geçen bu zamanda geçmiş zamanda devam eden eylemleri anlatırız.

Türkçe: Konuşuyordum
İngilizce: I was speaking

Bu zamanı ifade etmek için fiillerin mastar ekleri (AR - ER - İR) atıldıktan sonra yerlerine koymamız gereken ekler aşağıdaki resimde olduğu gibidir.

























Birer fiil ile örnekleyelim:






















Zamanın düzensiz fiillerine geçmeden önce örnek cümleler yazarak pekiştirelim:

En 1992 yo no hablaba español - 1992 de ispanyolca konuşmuyordum.
Patricia caminaba hacia su casa - Patricia evine doğru yürüyordu.
Los niños jugaban en la calle - Çocuklar sokakta oynuyorlardı.
Mis padres vivían en Ankara - Annem ve babam ( ebeveynlerim) Ankara'da yaşıyorlardı.
Teníamos una casa grande en la ciudad - Şehirde büyük bir evimiz vardı.

Yine düzensiz fiillere geçmeden önce şunu da eklemem gerekiyor: bu zamanda birinci tekil şahıs ile üçüncü tekil şahısın fiil çekimleri aynı olduğundan karıştırmamak için ilgili kişi zamiri söylenebilir. Söylenmediği durumlarda konuşmanın gidişatından hangi şahıs için kullanıldığı kavranır.

İmperfecto zamanı oldukça basit bir zamandır. Bu basitlik düzensiz fiillerine de yansımıştır. İspanyolca çalışırken düzensiz fiil görmekten bıkıp usananlar için bu zaman oldukça kolay ve sempatik gelecektir zira sadece üç adet düzensiz fiile sahiptir:

























Siz de bu çekimlerle yazdığınız cümleleri ispanyolcadefteri@hotmail.com e-mail adresi aracılığıyla bana yollayabilirsiniz. Yolladığınız cümlelerin doğru olup olmadığı konusunda size geri dönüş yapmaya çalışacağım. İyi çalışmalar.

İngilizce - İspanyolca Çevrilmiş Cümle Örnekleri 3


Tekrar merhaba.
İngilizce bilen kişilerin karşılaştırmalı cümlelere bakarak gramer kurallarını daha çok içselleştirebilmeleri için yazdığım ispanyolca ingilizce karşılıklı cümleler başlığının üçüncü bölümünde yine 10 cümle çevirip sizinle paylaşacağım. Tekrar hatırlatmam gerekiyor ki bu çalışmadan faydalanabilmeniz için yeterli derecede ingilizce de bilmeniz gerekmektedir.








★ I will not know it untill tomorrow
 No lo sabre hasta mañana


★ I will make the reservations.
★ hare las reservaciones

★ When will you be able to go?/ when you can go?
★ ¿Cuándo podrás ir?

★ Of course, they would want to visit the ruins
★ Por supuesto, ellos querran visitar las ruinas

★ I bought two lottery tickets
★ Compré dos billetes de lotería

★ Mi ropa no cabrá en la maleta
★ My clothes might not fit in the suitcase

★ Everest was first climbed in 1953
★ Everest fue escalado por primera vez en 1953

★ probably they would want to go the day after tomorrow
★ Probablemente querrán salir pasado mañana

★ Can we include Cuzco in the itinerary?
★ podemos incluir a cuzco en el  intinerario?

★ I returned home in the afternoon
★ Regresé a casa por la tarde

Preposiciones en español - İspanyol dilinde edatlar 1

        Herkese merhaba.

Bugün ispanyol dilinde edatlar ve kullanımları hakkında bilgi vereceğim. Edatlar yazısının bu ilk bölümünde en çok kullanılan edatlardan birisi olan A edatı hakkında bilgi ve örnekler vereceğim. Ama öncesinde edatların  işlevleri ve çeşitleri hakkında kısaca bilgi vereyim.
Edatlar tek başlarına bir anlam ifade etmeyen, cümle içinde kullanılarak cümlenin diğer ögeleri arasında anlam bakımında ilgi kurmaya yarayan kelimelerdir. Türk dilindeki bazı edatlar: ile, gibi, için, e doğru, den dolayı, den itibaren vs.

İspanyol dilinde edatlar temel olarak iki kısma ayrılır. Seperables ve İnseperables edatlar. Yani ayrı yazılabilenler ve yazılamayanlar. İlk yazının konusu ayrı yazılan A edatı. Edatın kullanma yerleri hakkında bilgi almak için resme bakınız.



                       

Verbos Turcos 5 Başlamak - Empezar, Comenzar, Ponerse a.... etc


Hoy vamos a estudiar el verbo Başlamak que significa Comenzar, Ponerse a ...., Empezar e İniciar. Primero conjugaremos el verbo en el tiempo presente de indicativo y despues lo usaremos en frases ejemplares.

Başlamak
Ben başl-ı-yorum
Sen başl-ı-yorsun
O başl-ı-yor
Biz başl-ı-yoruz
Siz başl-ı-yorsunuz
Onlar başl-ı-yor(lar)




Como veis, al conjugar a se convierte en ı en raiz del verbo y los sufijos vienen detras de ı. En este sentido podemos aceptar este verbo como irregular (como muchos verbos turcos). Antes de empezar a escribir frases ejemplares, quiero escribir unos verbos que tambien se conjugan asi. O sea unos verbos que se conjugan asi como se conjuga Başlamak.

Yaşamak: vivir – yaş-ı-yorum (vivo), yaş-ı-yorsun (vives)...
Ağlamak: llorar – ağl-ı-yorum (lloro), ağl-ı-yorsun (llores)...
Aldatmak: engañar – aldat-ı-yorum (engaño), aldat-ı-yorsun (engañas)....

Etc. (para pedir lista completa de verbos conjugados de mismo modo, contactate conmigo)
                                                                                                             
Ahora frases ejemplares:
                         
  • Ders saat kaçta başlıyor?a que hora empieza la clase?  (la clase: ders) (saat kaçta: a que hora) (saat kaç: que hora es)

  • Okumaya başlıyorumme pongo a leer

  • Şimdi başlıyorumAhora mismo empiezo

  • Seyahati planlamaya başlıyoruzEmpezamos a planear el viaje (el viaje:seyahat)

  • Zor günler başlıyorEmpiezan los dias dificiles (zor: dificil) (dias:günler)

Para mas informacion contactate conmigo.

Buenos dias a todos...

Çevirerek Öğrenmek - İnsanın Yaratılışı (Aprender Traduciendo - La Creacion del Hombre)


Hikayeyi parçalara ve renklere ayırarak çevirinin adım adım incelenmesini kolaylaştırmaya çalıştım. Hikayenin başında hikayede geçen bazı kelimeleri ezberlenmesi için yazacağım. Tabii ki sadece kelimeleri bilmekle bütün hikayeyi anlamayacaksınız ama yeni kelime ezberlemek bir dili öğrenmenin olmazsa olmazı. Çeviride geçen cümlelerin gramatik yapısını kısmen sayfamda bulunan derslerden öğrenebilmeniz mümkün ama tam olarak öğrenmek için ne yapmanız gerektiği burada yazıyor.

Bir sonraki çalışmada görüşmek üzere. 
Sevgiler.






Las Palabras: Kelimeler

Dios: Tanrı
El burro: Eşek
El sol: Güneş
Comer: Yemek 
La inteligencia: Akıl, zeka
Vivir: Yaşamak
Año: Yıl, Sene
El perro: Köpek
La casa: Ev
El hombre: İnsan, adam
Amigo: Arkadaş
El mono: Maymun
El arbol: Ağaç 
Finalmente: Sonunda, nihayet
El animal: Hayvan
Despues: Sonra



La Creacion del Hombre - İnsanın Yaratılışı

Dios creo al burro y le dijo: "Seras burro, trabajaras 
incansablemente de sol a sol, cargaras bolsas en el lomo, comeras pasto, 
no tendras inteligencia, viviras 30 años, seras burro."

Tanrı eşeği yarattı ve ona şöyle dedi: “eşek olacaksın, güneşin altında yorulmadan çalışacaksın, sırtında çuvallar taşıyacaksın, ot yiyeceksin, zekan olmayacak, 30 yıl yaşayacaksın, eşek olacaksın.”


El burro respondio y dijo: "Sere burro, pero vivir 30 años es 
demasiado, dame apenas 10 años."
 Eşek şöyle yanıtladı: “eşek olacağım ama 30 yıl yaşamak çok fazla, bana 10 yıl kadar ömür ver”

Dios creo al perro y dijo: "Cuidaras de la casa de los hombres y 
seras su mejor amigo. Comeras los huesos que te den, y viviras 20 años."

Tanrı köpeği yarattı ve ona şöyle dedi: “insanların evlerinde bekçilik yapacaksın ve onların en iyi arkadaşı olacaksın. Sana verdikleri kemikleri yiyeceksin ve 20 yıl yaşayacaksın.”
 
El perro respondio: "Señor, vivir 20 años es demasiado, dame 
solamente 10 años." 

Köpek şöyle yanıtladı: “ Efendim, 20 yıl çok fazla, bana sadece 10 yıl ver”

Dios creo al mono y dijo: "Seras mono, saltaras de arbol, en arbol, 
haciendo payasadas simpaticas, seras divertido y viviras 20 años." 

Tanrı maymunu yarattı ve şöyle dedi: “maymun olacaksın, ağaçtan ağaca atlayacaksın, palyaçoluk ve sempatik hareketler yapacak, eğlendirici olacaksın ve 20 yıl yaşayacaksın.”
 
El mono respondio: "Señor, vivir 20 años es demasiado, dame 
solamente 10 años." 

Maymun şöyle yanıtladı: “ Efendim, 20 yıl yaşamak çok fazla, bana sadece 10 yıl ver.”

Finalmente Dios creo al hombre y dijo: "Seras hombre, usaras la inteligencia para 
sobreponerte a los demas animales de la naturaleza. Dominaras al mundo 
entero, viviras 30 años."

Sonunda tanrı insanı yarattı ve şöyle dedi: “İnsan olacaksın, doğadaki diğer hayvanlardan üstün olmak için aklını kullanacaksın. Bütün dünyaya egemen olacaksın, 30 yıl yaşayacaksın.”

El hombre respondio: "Sere hombre, pero vivir 30 años es muy poco. 
Dame los 20 años que el burro rechazo, los 10 años que el perro no quiso 
y tambien los 10 años que el mono rechazo." 

İnsan şöyle yanıtladı: “İnsan olacağım, ama otuz yıl yaşamak çok az. Eşeğin reddettiği 20 yılı, köpeğin istemediği 10 yılı ve yine maymunun kabul etmediği 10 yılı da bana ver.”

Asi lo hizo Dios: el hombre vive 30 años como hombre, se casa y 
pasa a vivir 20 años como burro, trabajando y cargando todo el peso en el 
hombro, despues se jubila y vive 10 años de perro, cuidando de la casa, 
para luego vivir los 10 años del mono, saltando de casa de un hijo al 
otro, haciendo payasadas para divertir a los nietos. 

Tanrı böyle yaptı: insan 30 sene insan gibi yaşar, evlenir ve 20 yılını bütün yükü omuzlarında taşıyarak, eşek gibi çalışarak geçirir, sonra emekli olur ve 10 yıl boyunca hayatının geri kalanını yaşayacağı evine bekçillik yaparak geçirir ve sonraki 10 yıl boyunca da maymun gibi çocuklarının bir evinden diğerine atlar ve torunlarını eğlendirmek için soytarılık yapar. 





Acción Poética

Acción Poética

Joyas de America Latina

Joyas de America Latina
Gabriel "Gabo" Marquez