bugün gevezelik yapmak yok! doğrudan mevzunun özüne girip (ir al grano) ilk adımı atmak için seçtiğim basit (özne ve yüklemden ibaret) cümleyi orasından burasından çekiştirme, çeşitli öğeler ekleyerek uzatma işine girişmek niyetindeyim. paso a paso (adım adım) ilerleyelim.
harf kutumuzun kapağını açalım ve ¡empezamos! (başlayalım!)*
-1-
aprende español- ispanyolca öğrenir/öğreniyor
cümle aprender fiilinin geniş zaman üçüncü tekil şahıs çekimiyle kurulmuş. özne açık değil. fiilin çekimine bakarak ispanyolca öğrenme eylemini él (o, eril), ella (o, dişil) veya usted (siz, bir kişiye kibarca, cinsiyet farkı yok) öznelerinden birinin yaptığını anlayabiliyoruz. cümlede özneyi niteleyen bir sıfat bulamadığımız için öznenin cinsiyeti hakkında da bir fikrimiz yok. bu género (cinsiyet) olayı hakkına birkaç şey söylemeden geçmeyeceğim. ispanyolca bu açıdan bakıldığında oldukça tasarruflu bir dil olarak kabul edilebilir. derdimizi anlatmak için fazladan cümle kurmamızı gerektirmez. okulda biri kadın diğeri erkek iki öğretmen olduğunu varsayalım. birgün yine sınıfı en son terk eden öğrenci olma şerefine nail olacakken sınıfın tam çıkışında bir kitap buluyorsunuz. kimindir diye soramadığınız için götürüp öğretmenlerden birine teslim ediyorsunuz. ertesi sabah sınıf arkadaşlarınızdan biri kapıdan girer girmez "kitabımı kaybetmişim, gören oldu mu?" diye feryat ediyor. kitabı bulduğunuzu söylüyorsunuz, "hani nerede?" diye soruyor. "kitabı öğretmene verdim" diyorsunuz. bunun üzerine arkadaşınız "hangi öğretmene?" diye başka bir soru soruyor, siz de öğretmenin kim olduğunu anlatarak nefesinizi tüketmek zorunda kalıyorsunuz.
şimdi aynı senaryoyu ispanyolcaya uyarlayalım. olay arjantinde, küçük bir kasaba okulunda geçsin (iki öğretmen olacak diye kasabayı seçtim). son ders zili çalıyor. luis adındaki bir adolescente irisi, evine dönmek için acele ediyor, kendisi gibi acele eden diğer adolescente'lerin arasına karışıp sağa sola omuz atarak, yeri geldiğinde çelme takarak, yeri geldiğinde havaya zıplayıp önündeki çocuğun ensesine şaplak atarak ilerliyor. bu sırada, "belki bir gün maria benden ona şiir okumamı ister" diyerek beş yüz peso bayılıp satın aldığı julio cortazar'ın kitabı yere düşürüyor. oysaki maria'nın şiir falan umrunda değil. en ön sıraya konuşlanmış, bütün dersleri dinleyen aklı başında, çalışkan bir kız maria. aklında tek bir düşünce var; "universidad de buenos aires, tıp". neyse konumuz bu değil, kitabı buluyorsunuz. şiir okuyacak herhangi bir maria ideanız bulunmadığı için götürüp öğretmene teslim ediyorsunuz. ertesi gün arkadaşınız sınıfa giriyor. maria'nın oturduğu sıraya kaçamak bir mirada atarak "dün kitabımı kaybetmişim, bulan oldu mu?" diye soruyor. ben buldum, nerede peki şimdi aşamalarını geçtikten sonra kuracağınız cümle "el profesor - erkek öğretmen" veya "la profesora - kadın öğretmen" kelimesini içereceği için hangi öğretmen sorusuna ve bu soruya verilmesi gereken yanıta gerek kalmayacaktır.
bu genero konusu insanı şaşırtabiliyor bazen. yaklaşık bir on yıl kadar önceydi sanırım. o zamanlar taksim tarafında enternasyonel buluşmalar oluyordu, hala oluyor, ama ben pek katılamıyorum. insanlar dans gecelerinde, konserlerde, dil değişim veya pratik toplantılarında bir araya gelip zaman geçiriyordu. o yıllarda taksimde yaşadığım için sık sık katılabiliyordum bu etkinliklere. ispanyolca konuşma temalı bir toplantıda kendisi fransız olan ama ispanyolca da konuşan ve pratik yapmak için toplantıya gelmiş olan bir adamla sohbete koyulmuştum. söz dönüp dolaşıp ilişkilere gelmişti. konuşmanın bir yerinde "vivo con mi novio" dedi. ben de safım ya "novia" diye düzelttim. aldırmadı. bir taraftan konuşmaya devam ediyoruz diğer taraftan ben kendi kendime şişiniyorum. "adamın -diye geçiriyorum içimden- anadili güya fransızca olacak, latinceden çıkmadı mı sizin dil?! sizin diliniz ispanyolcanın kuzeni değil mi? sen bile bunu karıştırıyorsan ve senin hatanı ben düzeltiyorsam ohoo olmuşum ben". neyse bende övünmenin bini bir para, öyle bir kasılıyorum ki yere göğe sığacağım kalmıyor. fransız arada bir "mi novio" diyor, ben anında "novia ehehe" diye düzeltiyorum, artık üçüncü mü, dördüncü mü düzeltmemden sonra "soy gay" diyerek açıklama yapmak durumunda kalmıştı adam. biraz önceki havam inerken"heee şimdi anladım" demiştim. neyseki fransız arkadaş cümlesinin sonuna "ehehe" efekti ekleyip kalkıp gitmemişti de o geceyi az hasarla atlatabilmiştim. kıssadan hisse (moraleja); konuşma gruplarında, kendileri tarafından talep edilmedikçe, kimsenin cümlesini düzeltmeyin. kendinizi, yaklaşımlarınızı, tercihlerinizi gramer bilginizin önüne geçecek kadar büyütmeyin. güya gevezelik yoktu. ikinci maddeye geçiyorum ben.
eskiden bana julio cortazar'dan bir şeyler okurdu, şimdi sadece marx'tan bahsediyor |
-2-
la mujer aprende español - kadın ispanyolca öğreniyor
ne yaptık? cümlemizi bir beden genişlettik ve artık öznenin kim olduğunu biliyoruz; la mujer. ¿qué hace la mujer? (kadın ne yapıyor?) veya cümlede vurgulanan kelimeyi değiştirerek şekilde ¿quién aprende español? (kim ispanyolca öğreniyor?) sorularına yeterli bir yanıt olacaktır bu cümle. ama bizim derdimiz üzüm yemek değil, linguist dövmek olduğu için adım atmaya devam edelim. bir sonraki adımımızda farklı hususları açığa çıkarabiliriz. örneğin kadına bir sıfat ekleyip nasıl bir kadın olduğunu anlatabiliriz, aprende için bir zarf ekleyip öğrenme fiilini nasıl yaptığıyla ilgili açıklamalarda bulunabiliriz, la mujer'den sonra que bağlacı kullanarak kadınla ilgili bir açıklama girebiliriz, cümlenin sonuna veya başına kadının ispanyolca öğrenme motivasyonunu beyan eden ifadeler ekleyebiliriz.
-3-
la mujer inteligente aprende español - zeki kadın ispanyolca öğreniyor
zeki sıfatıyla kadını destekledik. sıfat -e harfiyle bittiği için cinsiyete karşı bağışıklık sahibi, herhangi bir değişiklik gerektirmiyor. söz konusu olan sayı (tekil-çoğul) olsaydı "s" harfini sona ekler inteligentes derdik. ama burada ihtiyaç yok.
-4-
la mujer inteligente aprende español para hablar - zeki kadın konuşmak için ispanyolca öğreniyor
ne yaptık? cümlenin sonuna para (için) edatını ekledik ve edatlaran sonra gelen fiil kat'iyen çekilmez** kuralına riayet ederek hablar fiilini olduğu gibi bıraktık. kadının öğrenme motivasyonuna giriş yapmış olduk. konuşmak için öğreniyormuş. ilginç! bir sonraki adımda istersek bu adımın devamı olarak ekstra açıklamalarda bulunabiliriz. mesela "zeki kadın ispanyolca konuşmak için ispanyolca öğreniyor" gibi saçma sapan bir cümle üretebiliriz veya "zeki kadın latinlerle konuşmak için ispanyolca öğrenmek istiyor" gibi daha mantıklı cümleler kurabiliriz. böylesi bir adımla devam etmek, hali hazırda genleşmekte olan yazıyı fazla zorlayacak ve nihayetinde şişirecektir. hatta yazının hedeflediğinin tam tersi bir yöne girelim ve para hablar kısmını çıkaralım. uzayan cümleler yazısında bir sonraki adıma kaybolan öğeler bulunması biraz saçma olacak ama cümlenin selayiheti için bunu yapmalıyoz. böylece hem cümleye zarf eklerken daha rahat davranırız hem de ara açıklamaları görmezden gelip sadece kalın yazılan cümleleri okuduğu için yeni adımda cümlenin bazı öğelerini kaybetmesine anlam veremeyecek olan arkadaşlara küçük bir latife yapmış oluruz.
-5-
la mujer inteligente aprende español rápidamente - zeki kadın hızlı bir şekilde (hızlıca) ispanyolca öğreniyor
öğrenme eylemini nasıl yaptığına vurgu yaptık. hızlıca öğreniyor. bir adım daha atalım. bu adımda kadının hızlıca ispanyolca öğrenmesini sadece zekiliğine bağlamayalım. başka bir etken daha olsun. bir şeylerin, birilerinin yardımıyla (con la ayuda de....) veya bir şeylerin, birilerinin sayesinde (gracias a....) öğreniyor olsun. bu noktada kendime yazıdan rol çalacağım ve zeki kadının ispanyolca defteri sayesinde hızlıca öğrendiğini varsayacağım. o kadar da kendime torpilim olsun.
-6-
gracias a ispanyolcadefteri.blogspot.com la mujer inteligente aprende español rápidamente - ispanyolcadefteri.blogspot.com sayesinde zeki kadın hızlı bir şekilde (hızlıca) ispanyolca öğreniyor
kendime de torpil geçtiğime göre yazıyı yavaştan bitirebilirim. buraya kadar bana soportar yaptığınız için teşekkürler. ingilizce bilen arkadaşları uyarmak istiyorum; bir önceki cümlede kullandığım soportar fiili support değil "put up with" veya "stand" olarak yani katlanmak olarak düşünülmelidir. ingilizce kelimelere benzeyen ve aynı anlama gelen kelime sayısı oldukça fazla, doğru. ama bazı kelimeler çok benzemekle birlikte başka anlamlara gelebiliyor. örneğin "éxito" kelimesini gördüğünde "hahaha exit kelimesinin sonuna o harfi eklemişler. klasik spanish işte!"diye düşünebilir. ama buradaki kelime "success" anlamına gelir. "sahte dostlar" olarak adlandırılan bu kelimelerle ilgili bir başlık oluşturacağım ilk fırsatta. şimdilik bu kadar. bir sonraki yazıda nos vemos!
--------------
notlar:
* başlamak fiili geniş zaman birinci çoğul şahıs çekimi, "başlıyoruz/başlarız" anlamına geldiği gibi başlayalım anlamına da gelir. bu durum tabii ki sadece empezar filine özgü değildir. bütün fiillerin geniş zaman birinci çoğul şahıs çekimi o fiilin "let's...." anlamını karşılar. konuşmak, yani hablar fiiline bakalım.
hablamos - konuşuyoruz/konuşuruz
¡hablamos! - konuşalım
** edatların ardından gelen fiil çekilmez. bu kuralı en sık kullanadığımız edatlar şunlar olacaktır; en, de, por, para, sin, a, hasta, sobre. edatlardan sonra gelen fiil çekilmez derken kastım edatların hemen ardından gelen fiillerdir. yoksa cümlede edat kullanımından sonra başka öğeler, bağlaçlar falan araya giriyorsa fiil çekilebilir sorun yok. örnek yazayım bir tane.
para comentar, hay que pensar : yorum yapmak için düşünmek gerekir
bu cümlede pensar fiilinin mastar kalmasının sebebi bir edad değildir. hay+que+infinitivo kalıbıdır. tener+que+infinitivo kalıbının -perífrasis derler ispanyolca konuşanlar- şahıssız halidir. yani tengo que hablar dediğimde konuşmalıyım/konuşmam gerekiyor, hay que hablar dediğimde konuşmak gerekiyor. kim sorusuna yanıt vermez. ayrıca tildesiz yazılan que bir bağlaçtır, edat değil.
Ne kadar uğraşmışsınız, ne kadar emek sarf etmişsiniz, ne kadar güzel bir yazı olmuş... İspanyolca öğrenmeyi böylesine keyifli bir hale getirdiğiniz için çok çok teşekkürler.
YanıtlaSilBen de çok teşekkür ederim :) ben daha yolun başındayım ama. Yazdıklarınızdan çok şey öğreneceğime inanıyorum ve öğrenmeye başladım bile.Elinize emeğinize sağlık..
YanıtlaSil