Latin Amerika Edebiyatından Çeviriler - II (Bu Kasabada Çok Kötü Şeyler Olacak - Marquez)

serinin ilk yazısında meksikalı yazar ibargüengoitia'nın herodes kanunu adlı öyküsünü çevirmiştim. ikinci yazı için garcia marquez'den, yine oldukça keyifli bir öykü seçtim. çeviri ile ilgili eleştirilerinizi ispanyolcadefteri@hotmail.com adresine gönderebilir veya yorumlar sekmesinden yorum olarak yazabilirsiniz. hikayeyi kaynak belirterek paylaşabilirsiniz. keyifli okumalar dilerim.

-------------------------------------------------------------------

Bu Kasabada Çok Kötü Bir Şey Olacak
Yazan: Gabriel García Márquez Çeviri: İspanyolca Defteri 
Küçük bir kasabada, 17 yaşındaki oğlu ve 14 yaşındaki kızıyla birlikte yaşayan yaşlı bir kadın vardı. Yaşlı kadın, o sabah çocuklarına kahvaltı hazırlarken çok endişeli görünüyordu. Çocukları ne olduğunu sordular.

-Bilmiyorum, sabah uyandığımdan beri kasabada çok kötü bir şey olacağını hissediyorum.
Çocuklar bu yanıt karşısında güldüler. Bu tür düşüncelerin ihtiyarlara özgü olduğunu ve zamanla geçtiğini söylediler. Oğlan bilardo oynamaya gitti. Çok basit bir sayı almak üzereyken diğer oyuncu araya girdi:
-Bu sayıyı alamayacaksın, bir peso bahis koyuyorum.
Herkes güldü. Çocuk da güldü. Topa vurdu ama sayıyı alamadı. Kaybettiği peso'yu ödedi. Bu kadar kolay bir sayıyı neden kaçırdığını sordular:
-Doğru, sayı kolaydı ama sabah annemin söylediği bir şeye kafam takıldı. Bu kasabada çok kötü bir şey olacak, dedi.
Herkes güldü. Bahsi kazanan genç evine döndü. Annesinin ve orada bulunan akraba kadının yanında peso'yu sallayarak konuştu:
-Dámaso'dan kazandım, kolay kazanılmış enayi parasıdır bu.
Neden enayiymiş bakalım?
-Neden olmasın, çok basit bir atış yapacaktı, aklı başka yerdeymiş. Güya annesi bu sabah uyandığında kasabada çok kötü bir şey olacağını hissetmiş.
Bunun üzerine kendi annesi söze girdi:
-İhtiyarların öngörüsüyle alay etme, çünkü bazen gerçek oluyor.
Akraba kadın konuşulanları dinledikten sonra et almak için yola koyuldu. Kasaba seslendi:
-Bana yarım kilo et ver -kasap eti kesmeye başladıktan sonra ekledi-: iyisi mi sen bana bir kilo ver, insanlar kasabada çok kötü bir şey olacağını söylüyor, hazırlıklı olmak iyidir.
Kasap eti verdi. Bir sonraki müşteri gelip yarım kilo et istediğinde:
-Bir kilo al –dedi- bugün buraya bazı insanlar geldi, bu kasabada çok kötü bir şey olacakmış, hazırlık olsun diye alışverişe çıkmışlar.
Müşteri yanıtladı:
-Benim çok çocuğum var, sen bana en iyisi iki kilo ver.
İki kilo et alıp gitti; hikayeyi uzatmaya gerek yok, kasap bütün etleri yarım saat içinde sattı, üstüne bir inek kesti, onun da tamamını sattı. Dedikodu yayılıyordu. Öyle bir an geldi ki, bütün kasaba bir şeylerin olmasını beklemeye başlamıştı. İşi gücü bırakmışlardı ve kötü bir şey olmasını bekliyorlardı. Öğleden sonra saat ikide, her gün olduğu gibi, hava aşırı ısındı. İçlerinden biri:
-Fark ettiniz mi bugün hava nasıl da sıcak?
-Burada hava her zaman sıcak ki!                   
-Doğru -diye söze girdi bir başkası- ama bu saatte bu kadar sıcak olduğunu ben hiç görmedim.
-Yahu saat öğlenin ikisi, günün en sıcak saati.
-Evet, ama bu kadar sıcak olmazdı.
Sıcaktan dolayı evlerine doluşan insanların boş bıraktığı kasaba meydanına bir kuş kondu, olay kasabaya hızla yayıldı:
-Meydana bir kuş kondu.
Herkes korku içinde kuşu görmeye çıkmıştı.
-Yahu buraya her zaman kuş konar.
-Evet, ama bu saatte konmaz.
Bir süre sonra kasabanın sakinleri iyice gerildi, kasabayı bir an önce terk etmek istiyorlardı ama bunu yapacak cesareti kendilerinde bulamıyorlardı.
-Ben delikanlının hasıyım -diye bağırdı biri-. Gidiyorum.
Mobilyalarını, çocuklarını, hayvanlarını bir at arabasına yükledi ve kasabalıların bakışı altında meydandan geçip gitti. Delikanlının gidişinin izlerken:
-Bu yaptıysa biz de yapabiliriz -dediler.
Ve tam manasıyla kasabayı dağıtmaya başladılar. Eşyalarını, hayvanlarını, her şeyi yüklendiler.
Kasabayı en son terk edenlerden biri:
-Bu talihsizliğin evimin üzerinde kalmasını istemiyorum - dedi ve evini ateşe verdi, diğerleri de onu takip ederek evlerini yaktılar.
Korkunç ve katıksız bir panikle, savaştan kaçar gibi kaçıyorlardı. O sabah içinde kötü bir hisle uyanan yaşlı kadın da kaçanlar arasındaydı. Bir taraftan kaçarken diğer taraftan bağırıyordu:
-Ben çok kötü bir şey olacağını söylediğimde bana deli demiştiniz.

                                                               ------Son------




4 yorum:

Acción Poética

Acción Poética

Joyas de America Latina

Joyas de America Latina
Gabriel "Gabo" Marquez