Boğa Güreşleri, Encierros ve Ernest Hemingway

ispanya kültürünün bana göre en garip bileşenlerinden biri kızgın boğaların önü sıra koşma aktivitesidir. ispanya'nın farklı bölgelerinde, fransa'da ve latin amerikanın bazı ülkelerinde görülen bu garip aktivitenin en meşhuru san fermin festivali kapsamında gerçekleştirilir. ispanyocada boğa güreşlerine corridas, boğanın önünde koşma aktivitesine ise encierro adı verilir. san fermin festivalinde sadece encierro değil, boğa güreşleri de dahil olmak üzere, onlarca farklı etkinlik yapılır. encierros bu etkinliklerin en çok tanınanıdır. geleneklere bağlı olarak düzenlenen encierro etkinliklerinde altı boğa kullanılır ve etkinlik yaklaşık bir kilometrelik bir alan boyunca gerçekleştirilir. artık uluslararası turistik bir etkinlik haline geldiği için geleneklerden uzaklaşılmıştır. boğa sayısı eskisi kadar önemsenmemekte, dokuz, on, artık ne kadar boğa müsaitse meydana salınmaktadır. bunun yanı sıra gösterilerde yaralanmaları önlemek için ek güvenlik önlemleri alınmaktadır. geleneklere bağlı olarak yapılan etkinliklerde asıl amaç boğadan kaçmak değildir: en başarılı katılımcılar boğalardan olabildiğince uzaklaşabilenler değil, boğalarla temas etmemek kaydıyla onlara olabildiğince yakın durmayı başaranlardır. encierro videoları izlerken bazı katılımcıların, "belalarını arıyor herhalde" şeklinde yorumlanabilecek tavırları, bu bilgiyle anlaşılabilir hale gelir. zira bir kenara atlayıp canını kurtarmak yerine arkadan gelen boğayı gözetleyen, boğa uzaktaysa biraz yavaşlayıp, çok yakındaysa hızlanan insanlar sadece kuralları yerine getirmeye çalışmaktadır.

encierros anıtı
bana kalırsa (hariçten gazel okumama müsaade edilirse), boğalar ispanya'dan çektikleri kadar hiç bir ülkeden çekmemiştir. boğanın bilinci olsaydı, içinde bulunduğu durumu sorgular "ne günah işledim de ispanya'da doğdum" diye hayıflanırdı. gerçi boğa güreşleriyle karşılaştırıldığında encierro masum görünüyor. en azından katılımcıların kılıç, mızrak çekip hayvana saplaması gibi bir durum söz konusu değil. bir şey olacaksa önde koşanlara oluyor. boynuz yemek, kalabalık arasında yere düşüp ezilmek, boğaların altında kalmak an meselesi. san fermin festivalinde ölenler hakkında kayıtlar 1910 yılından itibaren tutulmaya başlamış, o yıldan günümüze kadar toplamda 16 kişi boğaların boynuz darbeleriyle can vermiştir. festivalde en son ölüm 2009 yılında yaşanmış, capuchino adındaki boğa 27 yaşındaki bir genci boynuz darbesiye öldürmüştür.

yüzlerce yıldır devam eden bu geleneğin dünyaya duyurulması işini hemingway üstlenmiştir. hemingway, encierro ve corrida etkinliklerinden büyük keyif almıştır, bazı kaynaklar etkinliklere aktif olarak katıldığını ve boğaların önü sıra koştuğunu bile söylemektedir. hemingway'in boğa güreşlerine ve encierro'lara olan bu tutkusu ispanyolları şaşırtmış, yazar, güneş de doğar kitabında bu şaşkınlığın sebebini ve sonucunu bizimle paylaşmıştır:

"sık sık boğalardan, boğa güreşçilerinden konuşurduk. birkaç yıldır, buraya her gelişimde montoya'da kalıyordum. söyleşilerimiz kısa olurdu. birbirimizin duygularını anlamlandırmaktan mutlu olurduk çogunlukla. uzak kentlerden gelen adamlar da, parnplona'dan aynlmadan, ugrayıp mutlaka montoya'yla boğalar uzerine birkaç dakika olsun, söyleşirlerdi. bunlar aficionado’lardı. aficionado olanlara otel dolu olsa bile her zaman oda bulunurdu. montoya bunlardan bazılarıyla beni tanıştırmıştı. başlangıçta hepsi çok kibardı ve amerikalı olmamla oldukça eğleniyorlardı. bir amerikalıda aficion olamayacağına ilişkin önyargılıydılar nedense. aficion'u biliyormuş gibi davranabilir, ya da içimdeki heyecanla bunu birbirine karıştırabilirdi, ama gerçekten aficion'u olarnazdı. bunun ne somut bir belirtisi, ne de varlığını kanıtlayan belirli bir sınavı vardı; genellikle savunmaya yönelik. kimi gizli soruların açığa çıkardığı sözlü, duygusal bir tür sınavdı bu; aficion'u gördükleri zaman, işte böyle utanıyormuş gibi ellerini kişinin omzuna koyarlar veya “buen hombre” derlerdi. ancak aşağı yukarı her seferinde şöyle bir dokunurlardı. sanki böyle size dokunarak, kuşku duymadıklarını göstermek istiyorlardı." -güneş de doğar - bilgi yayınevi birinci basım, 1986, türkçesi orhan azizoğlu.

aficionado: boğa güreşine tutkusu olan insan
afición: boğa güreşi tutkusu anlamında kullanılmıştır
buen hombre: iyi kişi, iyi insan


bu etkinlikleri izlemek için, sonuncusu 1959 yılında olmak üzere, defalarca pamplona'ya giden hemingway, "güneş de doğar" romanında bu festivali, doğal olarak encierro ve corrida etkinliklerini öyle etkili anlatmıştır ki, festivallere katılan uluslararası ziyaretçi sayısı katlanarak artmış, bölge nüfusu, festival sırasında yaklaşık dört katına çıkmıştır. pamplona halkı hemingway'in kendilerine yaptığı bu iyiliği unutmamış, onun heykelini dikmiş, adını yollara, sokaklara vermiştir.

pamplona'daki hemingway heykeli

hemingway'in en son katıldığı, 1959 tarihli san fermin festivalinin afişi 

san fermin festivali hemingway için ilginç bir takıntı haline gelmiştir. öyleki ispanyol iş savaşında cumhuriyetçilerin safında duran yazar, savaşın kaybedilmesinden sonra tutuklanma riskini göze alarak pamplona'ya yeniden gider. neyse ki korktuğu başına gelmez. 1961 yılında festivale yeniden katılmayı düşünen hemingway, ölümünden kısa bir süre önce, müdavimi olduğu la perla otelini arayarak rezervasyonunu iptal eder. öldüğünde san fermin biletlerinin masanın üzerinde durduğu bile söylenmektedir.

yazıyı aşağıdaki videoyu paylaşarak sonlandırmak ve bu vesileyle hem hemingway'e hem de yazıyı yazdığım süre boyunca aklımdan çıkmayan kadıköyün boğasına saygılarımı sunmak isterim.


dikkat, video boynuz içerir!






0 yorum:

Yorum Gönder

Acción Poética

Acción Poética

Joyas de America Latina

Joyas de America Latina
Gabriel "Gabo" Marquez