İspanyol Ressamlar ve Tabloları V (Diego Velázquez - Las Meninas)

Bu serinin beşinci yazısını yazmak için biraz fazla beklediğimin farkındayım. Araya zaman koymak iyi oldu zira bu yazının konusu ressam ve tablo hakkında yapabileceğim kadar araştırma yaptım, İspanyolca, İngilizce ve Türkçe dillerinde bulduğum birçok metin üzerinde çapraz okuma yaptım, youtube'da konuyla ilgili videoları izleyerek notlar aldım. 

Ordan burdan derlediğim bilgileri kısa bir yazı aracılığıyla sizinle paylaşmak amacı taşıyan bu yazı bir sanat tarihçisi/uzmanı tarafından yazılmıyor. Bu yazıyı okuyarak hem Velázquez hem de onun en ünlü tablosu olan Las Meninas hakkında temel bilgileri alacak, hali hazırda bunları biliyor olsanız bile belki yeni bilgiler öğreneceksiniz. Belki de yeni hiçbir bilgi öğrenemeyecek, hatta konu hakkında yazıda anlatılanlardan daha fazlasını biliyor olacaksınız. Meselenin orası bana ayan değildir. Sanat tarihçisiyseniz veya bu alanda okuma/araştırma/çalışma yapıyorsanız ve tabloyla ilgili olarak bu metinde verilen bilgileri yetersiz buluyorsanız veya sanatla ilgili bir yazının böyle yazılmaması gerektiğini düşünüyorsanız, yapacağınız yorumlarla bizi aydınlatmanızı rica ederim. Niye böyle bir giriş yaptığımı, şu anda hangi görünmeyen varlıkla kavga ettiğimi ben de bilmiyorum. Ama bence iyi durdu bu giriş. Şık oldu. Tam da sanat konulu bir yazının giriş paragrafının olması gerektiği gibi oldu. Sanatla ilgili bir yazının giriş paragrafının böyle olmaması gerektiğini düşünüyor.... Şaka şaka. Yazıya başlayalım.

Önce tabloyu paylaşayım. Sonra teknik bilgileri ve tablonun şu anda nerede olduğu hakkında soru-cevap yöntemini kullanarak konuşabiliriz.



Ressam: Diego Rodríguez de Silva y Velázquez
Çizildiği tarih: 1656 (367 yaşında)
Teknik: Tuval üzerine yağlı boya
Orijinal boyut: 318 cm x 276 cm
Dönem: Barok
Korunduğu ve sergilendiği yer: Prado Müzesi - Madrid 

Soru: Tablonun Türkçe adı nedir?
Yanıt: Tablonun İspanyolca adı "Las Meninas", dilimize "Nedimeler" olarak çevrilmiştir. O dönemlerde kraliyet ailesinin çocuklarıyla ilgilenen kişilere "Meninas" adı verilirdi. 

Soru: Kim bu tablodaki insanlar?
Yanıt: Bu sorunun cevabını tablodaki kişilere birer numara atayarak verelim. 


1- Diego de Velázquez: Yani bizzat ressamın kendisi.

5- Infanta Margarita: Tablonun merkezinde kral ve kraliçenin kızı bulunuyor. Dikkat ederseniz ünvanı prenses değil, Infanta. Bu noktada Infanta ve Princesa terimlerinin arasındaki farklı anlatmak gerekir. İspanya'da kral ve kraliçenin çocuklarının tamamı infanta/infante olarak anılır, principe/princesa ise tahtın varisi olanlara verilen addır. Bu da bize, tablodaki küçük kızın, hali hazırda, tahta geçmesi gibi bir durum/beklenti olmadığını gösterir. Güncel olarak İspanya tahtının kesin veliahtı Asturias Prensi/Prensesi olarak anılır. İspanya'nın şu anki kralı Felipe VI'ün oğlu yoktur. İki kızı vardır; Leonor ve Sofía. Bu kızların her ikisi de Infanta sıfatına sahiptir ama büyük kız Leonor (17 yaşında) gelecekte tahtın sahibi olacağı için kendisine Infanta de Austrias sıfatı da verilmiştir. 

2- María Agustina Sarmiento: Nedimelerden biri. Diz çökmüş ve Infanta'ya gümüş tepsi bir şeyler sunuyor.

3 ve 4- Kral ve Kraliçe: Photobombing'in (bu durumda tablobombing'in) mucidi olarak da kabul edebileceğimiz bu ikili güya kızı merkeze alması gereken tablonun içine girmişler. Aynadan görüntüleri yansımakta. Tabloda bulunan 1- 5 - 6 - 7 ve 10 numaralı karakterlerin aslında onlara baktığı ve Velázquez'in aslında o sırada Kral ve Kraliçeyi resmettiği söylenir.

6- José Nieto: Kraliyet ailesinin döşeme işlerini yapan kişiymiş kendisi. Tabloda neden bulunduğunu ben de çok anlamadım, söylenenlere göre, Velázquez tarafından perspektifi ve derinliği artırsın diye tabloya eklenmiş, koridordan ışığın girdiği açık bir kapının önüne yerleştirilmiştir. Sen koskoca kraliyetin döşemecibaşı ol, sonra ressambaşı seni böyle konu mankeni gibi kullansın tablosunda. Bu arada ressambaşı söylemi şaka değil. Velázquez sarayın baş ressamıydı. Avrupa saraylarında ressamlar kadrolu olarak çalışırdı. Bugün bu işi fotoğrafçılar yapmaktadır.

7- Isabel de Velasco: Nedimelerden bir diğeridir. Yukarıda dediğim gibi bize doğru veya kral ve kraliçeye doğru bakmaktadır.

8 ve 9- Marcela de Ulloa ve Guardadamas. Birbirleriyle konuşan bu iki kişi sarayın kadınlarıyla ilgilenen ve onları koruyan kişiler. Guardadamas, İspanyol sarayında, bizdeki harem ağasına benzer bir görev yapan kişiye verilen isimdi. Ne konuştuklarını tanrı bilir.

10 ve 11- Maribárbola ve Nicolasito Pertusato: Sarayın cücelerinden ikisi. Bir gelenek olarak sarayda sürekli cüce bulundurulur hatta cüceler kraliyet ailesi üyelerinin kendi aralarında veya farklı ülkelerin kraliyet aileleri arasında hediye olarak alınıp verilirdi. Yalnız bu noktada saray cücelerini saray soytarılarından ayırmak gerekiyor. Soytarıların saraydaki görevi sadece soytarılık yapıp saraylıları güldürmekten ibarettir. Cüceler de doğal yapıları gereği bu amaçla kullanılmakla birlikte, büyük davet ve şölenlerde kralın yanında durma hakkına sahiplerdi. Tabi ki bu cüceye verilmiş bir onur değildi. Kralın yanında duran yetişkin suratlı bir cüce kralın yüceleğini ve üstünlüğünü simgelerdi (yücelik ve cüceliğin bu girift yapısı başlı başına bir yazı konusu olabilir). Yani görevi sadece kralı heybetli gösteren bir görsel efekt oluşturmaktan ibaretti. Bir nevi eski zaman akıl oyunu veya psikolojik latifesi. Cüce sahibi olmak güç göstergesi olduğundan bütün Avrupa sarayları toplayabildikleri kadar cüce toplardı. Tablonun yapıldığı yüzyılda İspanya sarayının doksandan fazla cücesi olduğu biliniyor. Bu ilginç gelenek sadece Avrupa'da değil Antik Mısır, Çin, Roma'da da uygulanmıştı. Anlaşılan, cüceler saraylardan çektiği kadar hiçbir şeyden çekmemiş bu fani dünyada. Şölen, davet falan olmadığı zamanlarda çok da yüz verilmeyen bu cücelerin Velázquez'in tablosuna girmesi ve saygın bir şekilde resmedilmiş olması ilginç bir durumdur. Gerçi Nicolasito Pertusato konusu tartışmalıdır zira kendisi İtalya'nın soylu ailelerinden birinin üyesidir ve sarayda cücelik dışında görevleri olduğu söylenir.


Picasso'nun Las Meninas replikası 1

Picasso'nun Las Meninas replikası 2


Soru: Las Meninas ne anlatmaktadır?
Yanıt: Kimilerine göre saray hayatında sıradan bir günü resmetmektedir, başkalarına göre kraliyet ailesinin devamlılığını simgelemektedir.

Soru: Resimdeki karakterler ne yapmaktadır?
Yanıt: Bu konuda da farklı görüşler vardır. Bir görüşe göre, Velázquez atölyesinde çalışırken Infante ve nedimeleri gelmiştir ve onun çalışmalarını izlemektedir. Bu sırada kapıda kral ve kraliçe belirmiştir. Başka bir görüşe göre Velázquez Infante'yi ve nedimelerini çizerken kral ve kraliçe gelmiştir, bu yüzden herkesin yüzü kapıya doğru dönmüştür. Zira aksi bir durumda, yani Velazquez Infante ve nedimelerini çizmeye devam ediyor olsaydı, yüzleri ressama dönük olmalıdır. Oldukça rağbet gören bir başka görüş ise Velazquez'in aslında kral ve kraliçeyi çizmekte olduğunu, canı sıkılan Infante ve nedimelerinin o sırada atölyeye geldiğini belirtmektedir.

Soru: Velázquez'in göğsündeki kırmızı haç nedir? Kendisi ağır hristiyan mıydı?
Yanıt: Velázquez'in göğsündeki kırmızı haç sıradan bir haç değildir. Askeri ve Dini bir birlik olan Santiago Şovalyelerinin nişanıdır. Velazquez bu tabloyu yaptığı dönemde şovalyeliğe kabul edilmemişti zira bu gibi yapılara girmek için soylu olmak gerekiyordu. Kol gücü-emekle geçimini sağlayan ve atadan soylu bir hristiyan olduğunu kanıtlayamayan insanlar kabul edilmezdi. Başvurular detaylı incelenir, kişinin geçmiş kayıtları gözden geçirilir, gerekirse şahitler dinlenerek talepte bulunan hakkında bütün bilgiler toplanırdı. Velázquez de Santiago Şovalyelerine girmek için başvurur. Ailesi incelenir, yaklaşık 150 şahitle konuşulur ve sonunda kendisinin soyunun yeterli olmadığına karar verilir ve başvurusu reddedilir. Bunun üzerine kral IV. Felipe (hani şu aynada hanımıyla birlikte görülen zat) araya girip taa papa'ya bir mektup gönderir ve Velázquez'in Santiago Şovalyelerine kabulü için müdahil olmasını ister. Papa hazretleri de bir fetva yayınlayarak ressamın kabulünü sağlar. İlginç olan şu ki bu kabul olayı Meninas'ın çizilmesinden üç yıl sonra gerçekleşmiştir. Bazıları, Velazquez'in tabloya kendisini Santiago Şovalyelerinin nişanıyla eklemesini, bu yöndeki güçlü isteğini göstermek için yapılan isyankar bir eylem olarak görür. Başka ve daha enteresan bir görüşe göre o kırmızı haç oraya, Velazquez'in ölümünden sonra bizzat IV. Felipe tarafından çizilmiştir. 

Soru: Nasıl yani? Diego Velázquez öldü mü, ıssız acun kaldı mı?
Yanıt: Velázquez, Las Meninas'ı 1656 yılında tamamlamış, Santiago Şovalyelerine 1659 yılında kabul edilmiş ve bir yıl sonra, yani 1660 yılında çiçek hastalığından ölmüştür. Çiçek hastalığıyla suçiçeğini lütfen karıştırmayın. Sizin "aaa ben de çocukken o hastalığı geçirmiştim" dediğiniz su çiçeği. Çiçek hastalığı (viruela) bambaşka bir şey. 

Soru: Las Meninas senin için neden önemli?
Yanıt: Las Meninas, basit, aşikar/bariz olarak görünenin sorgulanması gerektiğini hatırlatıyor bana. Biz aslında ressamın neyi çizdiğini bilmiyoruz. Kraliyet ailesini kullanarak kendi tablosunu mu çiziyor, tabloya konulan isme uygun olarak nedimeleri mi çiziyor, aynaya yansıyan kral ve kraliçe tablonun içine neden girmiyor, aynadaki yansıma doğrudan insanlara mı yoksa tuval üzerindeki çizimlere mi ait, çizimlere aitse kapıya neden bakıyorlar, insanlara aitse tabloda neden bu insanlar gizleniyor ve tablonun odağına nedimeler ve infanta yerleştiriliyor, aslında kral ve kraliçe tabloya bakanlar, yani bizler miyiz? Velázquez de dahil olmak üzere doğrudan gözümüzün içine bakan kişiler aslında bizimle mi iletişim kurmak istiyor. Bunların hiçbir değildir de basit bir şekilde nedimeleri çizerken kral ve kraliçe geliyorsa ve bu durumu resmediyorsa, bu defada orijinal las meninas fikrinin içinden bambaşka bir las meninas çıkıyor. Veyahut yine basit bir şekilde kral ve kraliçeyi çiziyorsa, bunu kendi gözünden değil onların gözünden yansıtıyor. Bütün bu ihtimaller silsilesini kullanarak oluşturduğu katmanlar, tabloyu sadece güzel, milimetrik hesaplarla yapılmış, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bir çizim olmanın ötesine geçirerek, gerçekliği sorgulamanın da bir aracı haline getiriyor. Ressam, tablonun çizilmesinden yaklaşık kırk yıl kadar önce basılan "Don Quijote" kitabının izinden giderek, don kişot gibi gerçek olanı ve kurgu olanı birbirine katmak suretiyle, barok sanatçısı olmanın gerekliliğini ziyadesiyle yerine getiriyor.

Soru: İspanyol ressamlar çok hoş değil mi?
Yanıt: Velázquez, Goya, Picasso, Dali, Miro, Soralla, Murillo... çoh hoştır ama bena ne, bena ne! Ben kuratör değilem, benim galerim yoktur... 


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

0 yorum:

Yorum Gönder

Acción Poética

Acción Poética

Joyas de America Latina

Joyas de America Latina
Gabriel "Gabo" Marquez