pero türkçeye doğrudan çevrilebilir (ama)
sino bağlacının bulunduğu bir cümleyi çevirirken, sino için illa ki bir kelime kullanmak zorunda kalmayız. Kutudaki harflerden cümleler yapmaya başlayalım.
sino bağlacının bulunduğu bir cümleyi çevirirken, sino için illa ki bir kelime kullanmak zorunda kalmayız. Kutudaki harflerden cümleler yapmaya başlayalım.
yo quiero aprender español pero no tengo tiempo
ispanyolca öğrenmek istiyorum ama/fakat/lakin/ancak/amma velakin/ne var ki vaktim yok
bu cümleye baktığımızda pero için bir çok farklı çeviri seçeneğimizin bulunduğunu görüyoruz. şimdi bir de sino içeren cümle yazıp bakalım.
nosotros no queremos aprender inglés sino español
biz ingilizce öğrenmek istemiyoruz (sino) ispanyolca öğrenmek istiyoruz
bu cümlede sino için herhangi bir çeviri yapmamıza gerek yok. ispanyolca konuşanlar bu bağlacı kullanarak ilk kısmı reddediyor ve gerçek olanı sino bağlacından sonraki kısımda açıklıyor. belki de "nosotros no queremos aprender español, nosotros queremos aprender español" gibi uzun bir cümle kurma zahmetinden kurtuldukları için bu nefes tasarrufu öğesini eklemişlerdir ispanyollar.
birer örnek daha verelim.
yo hablo español pero soy italiano
ispanyolca konuşuyorum ama italyanım
yo no soy español sino italiano
ispanyol değilim, italyanım
cümleleri orasından burasından çekiştirerek başlarına neler geleceğine, nasıl bir değişim geçireceklerine bakalım. önce ispanyolca konuşan artiz italyanın cümlesiyle başlayalım. hem façasını indirmiş oluruz hem de gramerimizi geliştiririz.
yo hablo español pero soy italiano
bu tarz cümle müdahalelerinde ilk olarak bağlaçlara gitmek kolaylık sağlayacaktır. biz de bunu yapıp pero bağlacını atalım ve cümleye bir daha, bu defa alıcı gözüyle, bakalım.
yo hablo español soy italiano
ben ispanyoca konuşuyorum italyanım
müdahale öncesindeki hali kadar olmasa da, hala kabul edilebilir bir yapıda. ne oldu biraz önce "italyanım ama ispanyolca da konuşurum, öyle de biriyim ben" diyen artizi "ben var ispanyolca konuşmak ben var italyan olmak" seviyesine indirgediğimize, yapmak istediği "italyan olmama rağmen ispanyolca konuşuyorum" vurgusunu törpülediğimize göre onu bir "kenarıya" alıp, diğer cümlenin bağlacına yönelebiliriz.
yo no soy español sino italiano
ben ispanyol değilim italyanım
atalım bağlacı
yo no soy español italiano
ben ispanyol değilim italyan
bu cümleyi söyleyen kişi ikinci kısımda ser fiilinin birinci tekil şahıs geniş zaman çekimini ekleseydi herhangi bir karışıklık kalmayacak ve anlaşılır hale gelecekti. ama bu cümlede yaşanan düşme ilk cümlenin düşüklüğünden daha ağır oldu. konuşma dilinde vurgu ve mimiklerle bir şekilde anlam kazanabilecek olan bu cümle yazı dilinde anlaşılırlık bakımından (noktalama işareti almadığı sürece) zorluklara neden olacaktır.
ne zaman pero ne zaman sino kullanacağını düşünenler yukarıdaki örneklere alıcı gözüyle bakıp güzel bir ipucu yakalayabilirler. bu noktada okumayı bırakarak üst satırlara dönebilir ve "neymiş bu ipucu" diye aranabilir veya okumaya devam ederek önce ipucunu öğrenip sonra yukarıda cümlelere doğru "hmm öyle miymiş?" diye yazılanı tastikleme sürecine girebillirsiniz.
sino bağlacı kullanılan cümlelerin birinci kısmı "no" ile başlıyor. yani sino bağlacını kullanmak istiyorsak ilk cümleyi olumsuz kurmak başarı olasılığımızı artıracaktır. burada dikkat edilmesi gereken nokta, başka bir deyişle, ulaşılmaması gereken kanı şudur "ilk cümle no ile başlıyorsa sino kullanmak gerekiyor". hayır. pero bağlacı kullanan cümleler de olumsuz başlayabilir.
no hablo español pero puedo aprender(lo)
ispanyolca konuşmuyorum ama (onu) öğrenebilirim
pero ve sino'nun sınırlarını çizmiş bulunduk. pero sino'nun alanına dilediği gibi girebilirken, sino bu rahatlığa sahip değildir. sino ile birbirine bağlanan iki cümleden ilk cümle olumlu olmamaktadır.
yo soy italiano sino español (X) gibi bir cümlenin mantıklı bir açıklaması bulunmamaktadır.
şöyle bir şey söylenebilir: ben illa ki sino için bir çeviri kullanmak istiyorum, noktalama işaretiyle vurguyla yetinemem. bu gibi bir durumda, biraz da zorlayarak, bazı bağlaçlar kullanılabilir. bağlaçlara geçmeden önce "zorlama olur" kısmını açayım. türkçe konuşanlar bu tarz ilk bölümün reddedildiği ve gerçeğin/doğrunun ikinci bölümde açıklandığı bağlı cümleler için ikinci tarafta bir tasarruf yapmıyor. yani "ben memur değilim, öğrenciyim" diyor. ikinci cümlede yardımcı fiili tekrar kullanmaktan imtina etmiyor (değil-im, öğrenci-y-im). zira aksi durumda cümle anlamını kaybediyor. kaybettirelim:
memur değilim, öğrenci. X
sanki karşımızda bir öğrenci varmış da ona hitap ediyormuşuz gibi. yani bize uymadı biz illaki o yardımcı fiili kullanacağız, yoksa rahat edemiyoruz. ispanyolca konuşana bakalım aynı cümle için:
no soy funcionario sino estudiante
ikinci kısımda soy demeye gerek kalmadan, ilk kısımdaki çekimi paylaşarak sorunu çözdüler. ha ikinci kısımda soy kullanılamaz mı? istenirse kullanılabilir ama lüzumu yok. asıl sorun buradaki bu lüzumun bulunmaması. zira bizde bu lüzum kendini hissettiriyor.
sino'yu çevirebilmek için, zorlayarak da olsa, filhakika, aksine gibi bağlaçlar kullanılabilir. fakat bu durumlarda cümledeki kontrastın iyi yakalanması gerekli olacaktır. demem o ki; memur değilim, aksine öğrenciyim gibi bir cümle memur ve öğrenciyi zıt/aksi pozisyonlara koyarak aslında kendi anlamını düşürüyordur. ha böyle bir kontrastın olduğunu varsaydığımızda bu cümle daha anlamlı olabilir. ne bileyim, memurlarla öğrencilerin arasında yapılan bir müsabaka ile ilgili bir diyalog sırasında, belki.
bütün bu anlatılanlar doğrultusunda sino'yu, çok gerekli olmadıkça, türkçeye çevirmenin lüzumu yoktur. zira o ilk cümledeki hataları, yanlış anlaşılmaları, temelsiz varsayımları ikinci cümledeki doğrultucu bilgi ile bağdaştırmak için kurulan görünmez bir köprüdür.
her zaman olduğu gibi örneklerle bitirelim.
no irás a ankara, sino a adana
ankaya gitmeyeceksin, adanaya gideceksin
no soy de estambul, sino de antep
istanbullu değilim, antepliyim
istanbullu değilim, antepliyim
ella no es mi amiga sino mi profesora
o benim arkadaşım değil, benim öğretmenim
yo no canto, sino torturo los oidos
şarkı söylemiyorum, kulaklara işkence ediyorum
notas:
* el sino (sustantivo) aynı zamanda kader anlamına da gelir. bağlaçla karıştırılmamalıdır.
** bu yazı sino bağlacını pero bağlacıyla karşılaştırmaktadır. sino bağlacının (oldukça nadiren karşılaşılsa da) farklı kullanımları da mevcuttur.
** bu yazı sino bağlacını pero bağlacıyla karşılaştırmaktadır. sino bağlacının (oldukça nadiren karşılaşılsa da) farklı kullanımları da mevcuttur.
*** sino ile si no karıştırılmamalıdır.
koşul belirtilen cümlelerde si ve no ayrı yazılır.
si no estudias, no puedes aprender - çalışmazsan öğrenemezsin.
pratik yapmak için aşağıdaki cümleyi ispanyolcaya tercüme etmeyi deneyebilirsiniz.
Çoook sağ olun :)
YanıtlaSilYine harika 😇
YanıtlaSil