Lorca, Buñuel ve Dali I. Bölüm - Öğrenci Yurdu / Giriş

geçen yüzyılın başlarından itibaren ispanya edebiyatının, sanatının ve sinemasının en önemli aktörlerinden olan bu üçlü, öğrencilik yıllarında, madrid'te bulunan bir öğrenci yurdunda tanışıyorlar. yurt dediysem öyle sıradan bir yerden bahsetmiyoruz. madrid'te kültürel merkez haline gelen, einstein'den currie'ye kadar birçok bilim insanının gelip seminer verdiği, öğrencilerin bir araya gelip sanatta ve edebiyatta yeni akımlar ortaya çıkardığı ve tam da bu amaçlarla kurulan bir mekan söz konusu olan. yurdun kuruluş fikrinin temelinde de zaten, öğrencilere böyle bir ortam sunmak, öğrencileri kültürel, sanatsal ve düşünsel yönde besleyen çeşitli etkinlikler organize etmek ve buradan çıkan öğrencilerle ispanya ve avrupanın kültürel dokusuna nüfuz etmek bulunuyordu.


yeşillikler içinde bir öğrenci yurdu



ispanyol sinemasının en önemli yönetmenlerinden -bence en önemlisi-  olan buñuel daha 17 yaşındayken, babasının isteği doğrultusunda ziraat okumak amacıyla zaragozadan madride geliyor. spora, özellikle de boksa meraklı olan bu genç yurtta yedi yıl kaldıktan sonra felsefe ve edebiyat mezunu olarak ayrılıyor.

yurtta kaldığı günler sorulduğunda şunları söylüyor:

orada yedi yıl kaldım. anılarım o kadar canlı ki. orada kalmasaydım, orayı tanımasaydım hayatım çok farklı olurdu. içinde yaşadığım ortam, o dönemde madridte var olan edebiyat hareketi ve mükemmel arkadaşlarla tanışmam tercihlerimde önemli rol oynadı. tarım okumak için geldiğim bu yurtta önce doğa bilimlerine sonra da felsefe ve edebiyata geçtim. yedi yıl eğitim ve toplantılarla dolu geçti; sohbetlerimiz, çalışmalarımız, yürüyüşlerimiz, sarhoşluklarımız ve madridin genelevleri. 

buñuel işte illa ki konuyu geneleve getirecek. kim bilir belki de "gündüz güzeli" filminde bu genelevlerde yaşadığı olayları bile anlatmış olabilir.


ah be gündüz güzeli ah!


bir insan tarım okuyacağım diye geldiği, boksörüm diye ortalıkta dolaştığı bir yerden neden edebiyat ve felsefe okuyarak ve sinemaya yönelerek çıkar? o yaşlarda insanların ne olmak istediğinin, hangi bölümde okuduğunun, hatta okuyup okumadığının da pek bir önemi yoktur. ergenliğin sonları gençliğin başları diye tanımlayabileceğimiz bu donemde insanlar ailelerinden uzaklaşarak dünyayı kendi başlarına keşfetmeye, dünyayla kendi başlarına başetmeye girişir. arkadaş çevresine bağlı olarak da şekil alır. buñuel'in ziraat mühendisi olmak için geldiği okuldan felsefeci ve edebiyatçı olarak ayrılmasının sebebi de budur. bu arkadaş ortamında en yakın olduğu kişilerin başında dali ve lorca gelmektedir. bununla birlikte luis'in yurttaki hayatı sadece bu ikiliden ibaretti demek de saçmalık olur. ilk olarak luis yurda 1924 yılında gelmiş, modernite ve deneyselliğe ilgi duyan bir grup parlak gençle etkileşimine o yıldan itibaren başlamış, daha sonra sinematografik çalışmalarında ifadesini bulacak olan ilk sanatsal fikirlerini edinmişti. garcia ve salvador yurda 1927 yılında başlayacak, yurtta bu üçlüyü etkileyen dinamik bu tarihten sonra doruk noktasına ulaşacak ve bildiğimiz luis buñuel, garcia lorca ve salvador dali şekillenmeye başlayacaktır.

bu üçlünün yurtta kesişen, birbirlerini geliştiren, şekilleştiren, zamanla karmaşıklaşıp uzaklaştıran ilişkisini bu seride ele alacağız. arkadası yarın gibi kısa yazılarla, anekdotlarla, biraz mizah biraz dedikodu katarak devam ettireceğim bu dizinin ilk yazısını burada sonlandırıyorum. bir sonraki bölümde dali ve lorca'nın yurda gelişleri ve üçlünün tanışma hikayesiyle devam ederiz.


0 yorum:

Yorum Gönder

Acción Poética

Acción Poética

Joyas de America Latina

Joyas de America Latina
Gabriel "Gabo" Marquez