"iphone 8'in üç kamerası bulunacak: biri hd 4k, diğeri hd ready 16 k; ve sonuncusu ufoları kaydetmek için çok kötü bir kamera olacak." llevar taşımak, getirmek, giymek, üzerinde taşımak gibi anlamlara geliyor. yo llevo una camiseta roja, ben kırmızı bir gömlek taşıyorum (giyiyorum) anlamına gelir. ufolar konusunda gördüğüm en komik paylaşım diyebilirim. yine de i want to believe.El Iphone 8 llevará tres cámaras: una HD 4K; otra HD Ready 16k; y otra muy mala para grabar ovnis.— La Madre de Brian (@LaMadredeBrian) September 11, 2016
"- eşinizin öldüğünü üzülerek size bildirmek zorundayım.- Siento decirle que su marido ha muerto.— Paquete Crujiente (@pachekman) August 7, 2016
- Doctor, dígame, ¿ha sufrido?
- No. A mí estas cosas ya no me afectan.
- doktor, bana söyleyin, çok acı çekti mi?
- hayır, bu gibi şeyler artık beni etkilemiyor."
bu noktada biraz duralım. zira türkçeye birebir çeviride espri kayboldu (lost in the translation). farklı şahıslar için kullanılabilen çekimler ve ekler birçok dilde komedyenlerin can dostudur. izler misiniz bilmem ama tolga çevik komedi dükkanı programında sık sık bu dostuna başvurur. sahnede iki kişi vardır, yönetmen talimat olarak, örneğin, "saçını okşa" talimatını verir. tolga çevik kendi saçını okşar ve seyirci güler. işte tam da bu durumun bir benzeri üstteki tweette mevcut. ispanyolcasını yeniden (yakından) inceleyelim. "ha sufrido?" sorusu esprinin bel kemiğini oluşturuyor. haber fiilinin çekimi olan "ha" hem üçüncü tekil şahıslar "él-ella" için, hem de bir kişiye nazik hitap olarak "siz" için kullanılabiliyor. kadının "acı çekti mi?" sorusunu "acı çektiniz mi?" olarak algılıyor ve kendisinin artık bu gibi durumlara alıştığını bildiriyor. kocasını kaybeden kadın soruyu nefesten tasarruf ederek sormasaydı, yani hepi topu iki harfle oluşturulabilecek él zamirini başa ekleseydi doktorun kafası karışmayacaktı. aynı şekile yönetmen, "saçını okşa" yerine "onun saçını okşa" talimatını verseydi esprinin iskeleti oluşmayacaktı.
"tildeler olmadan, adam bir haber mi sunuyor yoksa 6 kişi öldürtene kaynana cinayeti bedava diye kendi reklamını mı yapıyor belli değil."(tweetin ruhuna sadık kalması ve esprisini koruyabilmesi için çeviriye yorum kattım)Sin las tildes no entiendo si es una noticia o se está ofreciendo como sicario de hasta 6 personas y un extra por la suegra. pic.twitter.com/gFPvrLzELG— Yo, Matías (@MatiGC) February 6, 2017
yine gramerle ilgili bir tweet var karşımızda. tweeti atan kişi haber kanalının dili yanlış kullanmasından yakınırken, tilde kullanımının neden çok önemli olduğunu da vurguluyor. önce tildesiz halini tercüme edelim, sonra gerekli yerlere tilde ekleyerek cümlenin anlamının nasıl değiştiğini görelim ve tweet sahibin yaptığı espriyi çözelim.
"mato seis personas, tambien asesino su suegra" - altı kişi öldürürüm. kaynananızı da katlederim. cidden promosyon yaparmış gibi bir hali var cümlenin. altı alana bir bedava gibi! tildeleri yerleştirip çevirelim:
"mató a seis personas. también asesinó a su suegra"- altı kişiyi öldürdü. kaynanasını da katletti. bir şeyler dikkatinizi çekti mi? ilk cümlede kaynananızı diyerek ikinci tekil şahısa kibarca yönelirken, ikinci cümlede kaynanasını diyerek üçüncü tekil şahısla temas kurulmuş. bunun açıklaması, aitlik bildiren su kelimesinin hem onun hem de ikinci tekil şahısa kibarlık babında sizin anlamına kullanılmasıdır. unutmayalım, ispanyolcada, tanımadığımız birine nezaket kuralları dahilinde hitap edeceksek şahıs zamiri olarak usted'i kullanıyoruz ve fiil çekimi için üçüncü tekil şahıs çekimini göz önünde bulunduruyoruz. aynı durum benim senin onun... gibi kullanımlarda da geçerli. usted ikinci tekil şahısa bağlı bir kullanımken kendini üçüncü tekil şahıs zannediyor ve sürekli onun çekimini kullanmak istiyor. ördeği annesi zanneden kedi yavrusu misali üçüncü tekil şahısın peşine takılıp gidiyor.
Buscando mis ganas de vivir pic.twitter.com/b2lT2cZLqd
— San (@Sandashian_) January 29, 2017"yaşama isteğimi arıyorum" busco veya estoy buscando dese de aynı kapıya çıkardı. "amigo, que haces?" (arkadaşım, napıyon) diye sorun birine trabajo derseniz de olur, estoy trabajando derseniz de olur hatta sadece trabajando derseniz de olur. rahat olmak lazım.
eres muy observador?
"çok gözlemci misiniz?" cümledeki "çok" kullanımı kulak tırmalıyor. espriyi kaybetmemek ve cümleyi biraz daha az kulak tırmalar hale getirmek için soruyu "kendinizi aşırı gözlemci bir kişi olarak tanımlar mısınız?" olarak kabul edelim.( ) sí— guinguardian (@guinguardian) June 10, 2018
( ) no
(X) cuando una persona muere en una película me quedo mirandole la barriga viendo si respira para ver si actúa bien como muerto
( ) evet
( ) hayır
(X) filmde birisi öldüğünde karnına odaklanıp iyi ölü taklidi yapıp yapmadığını anlamaya çalışırım.
-yüksek teknoloji gelişim merkezi burası mı?-¿Es aquí el Centro para el Desarrollo de Alta Tecnología?— Profeta Baruc (@Profeta_Baruc) October 3, 2015
-Si, espere, que bajo a abrirle.
- evet, bekleyin, inip kapıyı açıyorum.
"bir şeyler yapmaya zorlandığımda ben". zira kedisiz olmazdı.yo cuando me obligan a hacer algo pic.twitter.com/YlZvdvQ2h9— atr ahre (@atr_ahre) August 21, 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder