ürün her ne kadar da amaçsız, saçma görünse de yüz yıldan fazla bir geçmişe sahip. piyasaya hangi adla çıktığına dair net bir bilgi yok, insanların uzun bir süre boyunca "hani şu üflenince açılan kağıtlar var ya, hah işte ondan yirmi tane" diyerek sipariş verdikleri biliniyor. nesnenin adlandırılma ihtiyacı doğal olarak boşluk tanımıyor ve zamanla ürüne farklı adlar verilmeye başlanıyor. ürünün adlandırılması işini ilk olarak italyanlar gerçekleştiriyorlar. bu noktada biraz gerilere doğru, 1800'lü yılların sonuna doğru gidelim.
sömürgecilik yarışında geride kalmak istemeyen italyanlar afrika'da yeni arayışlar içindedir. 1889 yılında italyanlar "biz arkandayız saldır şurayı ve de şurayı al sonra aramızda resmi bir anlaşma da yaparız" diyerek shewa kralı 2. menelik'in kanına girerler. imparatorluk hayalleri kuran menelik, tigray ve amhara bölgelerini işgal eder. bir ay kadar sonra da italyanlarla bir anlaşma imzalanır. anlaşma iki dilli olarak hazırlanır ama italyanca hazırlanan anlaşmayla amharca hazırlanan anlaşma arasında uyumsuzluk vardır, zira italyanca anlaşma etiyopya'yı italyaya bağlı bir devlet olarak tanımlarken, amharca metin etiyopya'nın bağımsız olduğunu bildirmektedir (çeviri hatası mı? zannetmiyorum. italyanlar uyanıklık yapıyor).
bu durumu fark eden menelik anlaşmayı tanmadığını bildirir. italyanlar da zaten böyle bir fırsat kollamaktadır. saldırıya geçerek etiyopya'yı işgal etmeye çalışırlar ancak ciddi bir yenilgi alırlar. bu yenilgi italyanların psikolojisini uzun yıllar boyunca bozacak ve taa ikinci italya-etiyopya savaşına kadar bu psikolojik bozukluk etkisini kaybetmeyecektir.* tabiri caizse bu "kuyruk acısı" italya'da menelik adının karalanması için her şeyin yapılmasına neden olur. yazının konusu olan oyuncak o yıllarda popülerdir fakat bir adı yoktur. gündemin de etkisiyle italyanlar oyuncağa menelik dili adını verirler zira düşman olarak kabul ettikleri menelik de tıpkı bu oyuncak gibi "uzun, sivri ve keskin dillidir". ptsd'nin garip bir tezahürü olarak ortaya çıkan bu isim başka ülkeleri de etkiler. birçok avrupa ülkesi "bizim italyanlardan neyimiz eksik" diyerek oyuncağa kendilerine göre isim vermeye başlar. ispanyollar, başlangıçta portekizlilerden esinlenerek kaynana dili anlamına gelen lengua de suegra'yı kullanır ama kelime bir şekilde döne dolaşa matasuegras halini alır.
karikatürize edildiğinde kaynana, tıpkı bizde olduğu gibi, birçok kültürde biraz sivri dilli olarak kendini gösteriyor. bu anti-kaynana ideoloji bizde biraz soft kalıyor, ispanya ve ispanyolca konuşulan ülkelerde daha ofansif bir yaklaşım görebiliyoruz. birkaç anti-kaynana propaganda görseliyle yazıyı bitirelim.
matasuegras, keşke işe yarasaydı |
son cümleye dikkat "kaynana için zehir satılır" |
haftanın günleri akrabalarımız olsaydı, pazartesi kaynana olurdu. |
*1935 yılında gerçekleşen ikinci italya-etiyopya savaşı sırasında italyada mussolini etiyopyada haile selassie yönetimdedir. savaş italya'nın zaferiyle sonuçlanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder