diéresis örneklerine geçmeden önce, geriye, bu blog söz konusu olduğunda yaklaşık 9-10 yıl kadar geriye giderek alfabeye dönüş yapalım. ispanyol alfabesini öğrendimiz sırada, bize sıkıntı çıkaran, "ben her zaman tekdüze telaffuz edilmek istemiyorum" beyanında bulunan harfleri daire içine alarak bir nevi fişleme faaliyeti yürütmüştük. bu pek de etik olmayan faaliyet sırasında çember içerisinde kalan harflerden birine, g harfine, bakalım. bu harfin telaffuzuyla ilgili olarak bazı temel kurallar keşfetmiş, bunları da madde madde defterlerimize yazmıştık.
bir; g harfinden sonra e veya i harfleri geliyorsa sesin yumuşadığını, bizdeki h sesine dönüştüğünü keşfetmiştik. hatta söz konusu e ve i ünlülerine, "c" harfi üzerinde de benzer bir etki gerçekleştirmiş olmaları nedeniyle, "olağan şüpheliler/sospechosos habituales" adını vermiştik. bu iki seslinin g harfini neden takip ettikleriyle ilgili paranoyak teorilere bulaşmayıp örneklere geçmiş; giro yazıp hiro, gemelo yazıp hemelo okumuştuk.
iki: öğrendiğimiz ikinci kural yukarıdaki takip olayıyla ilgili teorilerimizin pek de paranoyakça kaçmayacağını bize kanıtlamak ister gibiydi. bu kurala ait vakalarda g harfini bir u harfi takip ediyordu ama u harfinin hemen arkasından yine sospechosos habituales geliyordu. hece olarak gue - gui hecelerini görüyorduk.g'nin hemen arkasından gelerek onu yumuşatmayı ve h'ye dönüştürmeyi sağlayan bu sesli harfler aradaki u harfi nedeniyle bu defa amaçlarına ulaşamıyor ve g sesi üzerinde bir etkileri olmuyordu. olan aradaki u harfine oluyor; g harfi ve e-i ünlüleri arasındaki bu garip iletişim sonucunda dilsiz (muda) kalıyor, telaffuz edilmiyordu. gue hecesini ge, gui hecesini gi okuyorduk.
üç: defterime not ettiğimiz üçüncü kural bu yazının başlığıyla ilgiliydi. istisnai durum olarak gördüğümüz bu kuralın başrolünde yine aynı kahramanlar bulunuyor, hece olarak yine gue-gui hecelerini görüyor, tam "ge" veya "gi" olarak telaffuz etmeye girişirken u harfinde bazı değişiklikler olduğunu fark ediyorduk. harfin yukarıya doğru uzanan çıkıntılarında birer nokta bulunuyordu. bu noktalarla u harfi, bize göre solunda bulunan g harfini ve sağında bulunan e veya i harfini tanımadığını, onların arasındaki iletişime dahil olmak istemediğini, kendisinin u seslisi olduğunu ve böyle telaffuz edilmek istediğini yüksek sesle haykırıyor ve seslendirilme hakkını talep ediyordu. biz de bu talebe uyardak, güe-güi şeklinde yazılan heceleri gue-gui şeklinde telaffuz ediyorduk.
pingüino: penguen
u üzerinde noktalar olmasaydı, yani pinguino olarak yazılsaydı, ikinci kurala dahil olacak ve buna bağlı olarak pingino şeklinde telaffuz edilecekti. ama u harfi "diéresis" kullanarak kendini bize okuttu.
lingüistica: linguistik
diéresis olmasaydı "lingistika" olarak telaffuz edilecekti. diéresis sayesinde "linguistika" olarak telaffuz ediyoruz.
güiza: fenerbahçenin eski topçusu
vatandaşın adı guiza olarak yazılsaydı giza diye telaffuz edilirdi.
yukarıdaki örneklerde, diéresis'in isimlere yardımcı olduğunu görüyoruz. fakat bazı durumlarda fiil çekimlerine de yardımcı olabilir. mesela hangi fiili alalım?
buldum! avergonzarse (utanmak) fiilini alalım. refleksivo (dönüşlü) olan bu fiilin presente de indicativo/haber kipi geniş zaman çekimini yapalım. fiilin geniş zamanda düzensiz olduğunu, kökteki o sesinin ue diftongunu oluşturuğunu unutmayalım.
yo me averguenzo (ben utanıyorum)
bu noktada duralım. artık diğer şahısların çekimine ihtiyacımız yok zira birinci tekil şahıs çekimini kullanarak meramımızı anlatabiliriz. bulduğumuz bu çekimi, ikinci maddeyi uygulayarak telaffuz edelim;
"abergenzo"
ilerlemeden önce mastardaki o harfi hakkında konuşalım. avergonzarse fiili düzensizdir ve mastardaki o harfi bir değişim yaşayacaktır. fakat ne kadar değişirse değişsin, harfin bir özü vardır ve öncelik o özü korumak olacaktır. bu koruma güdüsüyle çekim sırasında ya "o" harfi hiç bozulmaz (birinci ve ikinci çoğul şahıs) ya da ue harflerine dönüştürecek bir diftong oluştururuz (1. ve 3. tekil ve çoğul şahıslar). yukarıda bulduğumuz çekime bir daha bakalım:
yo me averguenzo
yazılı haline baktığımızda u ve e harflerini görüyoruz, özü korumakla ilgili herhangi bir sorun yok gibi, fakat telaffuzda durum değişiyor; "abergenzo" telaffuzunda u sesi kendini var edemiyor. bu tarz fiillerin tamamında çözüm diéresis kullanımıdır.
yo me avergüenzo (ben utanıyorum)
bu doğru çekimde aberguenzo telaffuzu elde edilir yani u harfi korunur, diftongun canı sıkılmaz.
günümüz ispanyolcasında diéresis genellikle g harfiyle ilişki içindedir. g-u-e-i dörtlüsü arasındaki iletişimde kendini var eder. ispanyolca metinlerde, bu yazıda bahsedilenlerin haricinde bir diéresis kullanımı gördüğünüzde söz konusu metnin bir şiir olduğu yönünde tahminde bulunabilirsiniz. zira ispanyolca yazan şairler hece ölçüsünü uydurmak için zaman zaman diéresis kullanarak vurguları değiştirmeyi ve hece sayısını artırmayı, zaman zaman da sinalefa ile bir çeşit ulama oluşturup hece sayısını düşürmeyi kendilerine huy edinmişlerdir. dili istedikleri gibi evirip çevirme, orasından burasından çekiştirip uzatma veya sıkıştırıp kısaltma işini sadece ispanyolca yazan şairler değil dünyanın her noktasındaki şairler yapmıştır. konuyu daha fazla uzatmamak için, hece uyumu yakalamak amacıyla yapılan müdahalelere bizim topraklardan bir örnek vererek yazıyı sonlandırıyorum.
aşkın beni del'eyledi 8 hece
yaktı yaktı kül eyledi 8 hece
el aleme kul eyledi 8 hece
halk edebiyatından verilen örnekte, "aşkın beni deli eyledi" denilseydi, birinci dize dokuz hece olacak ve uyum bozulacaktı.
hece ölçüsünü örnek olarak verdiğimiz bu teknikler, ispanyolcada "metrica" başlığı altında toplanır. metrikaya bağlı olarak türetilen diéresis örnekleri bu yazının kapsamı dışındadır.
👍👍👍Hemen not aldım..
YanıtlaSil