hindistan'ı fethederek ingilizleri zayıflatmak fikriyle mısır'a, filistin'e ve suriye'ye saldıran napolyon, bu planın işe yaramayacağını görüp fransa'ya döner. iktidarını iyiden iyiye sağlamlaştırmanın ardından, ingilizlerle ticaret yapmaya devam eden ve ingiltere'nin köklü bir mütteği olan portekiz'i işgal etmek konusunda ispanya'yı ikna eder. plana göre fransızlar, ispanyol topraklarını kullanarak portekiz'i işgal edecek, ardından işgal ettiği yerleri ispanya ile bölüşecektir. planın ilk kısmı üzerinde anlaşıldığı şekilde icra edilir ve portekizin işgali gerçekleştirilir, portekiz kralı bir gemiye atladığı gibi latin amerika'ya kaçar. fakat doğru gitmeyen bir şeyler vardır. fransızların ispanyol topraklarındaki askeri varlığı günden güne artmaktadır. bu artışla bağlı olarak, güya portekizin işgalinde görevli olan fransız askerlerinin bakımı ve beslenmesi için elinden geleni yapan yoksul ispanyolların beli bir kat daha bükülmektedir. üstelik fransızlar, anlaşmanın herhangi bir maddesinde bulunmamasına rağmen burgos, salamanca, pamplona, san sebastián, barcelona gibi ispanyol şehirlerini işgal etmeye başlamıştır. başkent madrid'te de hatırı sayılır sayıda fransız askeri bulunmaktadır. burbon hanedanından olan ispanyol kralı, ne olur ne olmaz diyerek aranjuez'e taşınmış, en kötü durumda oradan sevilla'ya ve sevilladan, tıpkı devrilmesine ön ayak olduğu portekiz kralı gibi, gemiyle latin amerika'ya kaçmanın planlarını yapmıştır. kraliyet ailesinin hareket halinde olduğu haberi kulaktan kulağa yayılınca öfkeli halk sarayı basmış, yağmalamış ve kralın iktidarı oğluna devretmesini sağlamıştır.
aranjuez olaylarını konu alan gonzalez valazquez'in bir tablosu. tarzları benzese de las meninas'ın çizeri diego valazquez ile karıştırılmamalıdır. |
buraya kadar, olayların geri planı hakkında genel bilgiyi verdikten sonra yazının diline müdahale ederek anlatmaya devam edebiliriz. yeni kral fernando ve eski kral olan babası, "napolyon ile görüşeceksiniz" denilerek, biraz da zorla madrid'ten uzaklaştırılır. daha sonraları götürüldükleri bayona'da tahttan çekildiklerini açıklamak zorunda kalırlar. bu kısım, bugünkü yazımızın dışında kalıyor. biz baba-oğul, yeni ve eski kralın geride bıraktığı madrid'e dönelim. fernando ve babası madrid'den ayrılırken "biz napolyon hazretleriyle görüşüp dönene kadar ülke size emanet, aman gözünüzü açık tutun ha!" diyerek bir kurul oluşturur, fakat bu kurul çok sürmeden napolyon'un generallerinin elinde bir oyuncağa, kuklaya dönüşür. ispanya, artık, fiili olarak napolyon'un kontrolü altındaır.
27 nisan tarihinde, napolyon'un en bilindik generallerinden biri olan general murat'ın eline, "eski kral carlos olarak, şehirde kalan iki oğlumun, kraliçemin ve prensin bayona'ya getirilmesini istiyorum" şeklinde bir emir ulaşır. güya kraldan gelen, fakat aslında fransızların uydurduğu bu emir 1 mayıs gününü, 2 mayıs gününe bağlayan gece kukla kurul tarafından onaylanır ve seyahat hazırlıklarına hemen başlanır.
2 mayıs sabahı, madrid'liler erkenden sarayın kapısına toplanmaya başlar. fransızlar, kraliyet ailesinin madrid'te kalan son üyelerini şehirden götürmeye çalışmaktadır ve bunun ne anlama geldiği herkes tarafından bilinmektedir. gün içinde kalabalık artmaya devam eder. sessiz sedasız süren bekleyişi bir çığlık böler "ihanet! kralımızı götürdükleri yetmiyormuş gibi şimdi de kraliyet ailesinin tamamını görüyorlar!"*. bu çığlığın ardından halk fransız askerlerine saldırır ve madrid sokaklarında gün boyu sürecek olan sokak çatışmaları başlar.
olaylara hazırlıksız yakalanan ispanyollar ellerine geçirdikleri her şeyi silah olarak kullanmaktadır; bıçaklar, dikiş iğneleri, sopalar, hatta balkonlarda duran çiçek saksıları ile fransız askerlerine saldırmaktadır.**
Cuchilleros Sokağındaki çatışmaları gösteren bir ilustrasyon |
goya-2 mayıs |
general joaquim murat madrid'te kontrolü sağladıktan sonra "dökülen fransız kanı intikam istiyor. ayaklanmaya katılan herkes kurşuna dizilecektir" emrini verir. ve 3 mayıs tablosuna konu edilen kurşuna dizme emri icra edilir.
tarihi altyapı ve olayların gelişimi hakkında yeteri kadar bilgi verdikten sonra artık tablo hakkında teknik bilgilere geçebiliriz. bu amaçla bir kez daha tabloyu ekleyelim.
çizildiği tarih: 1813-1814
teknik: tuval üzerine yağlı boya
orijinal boyut: 268 cm × 347 cm
korunduğu yer: prado müzesi - madrid-
tablo, 2 mayıs 1808 tarihinde gerçekleşen ayaklanma sırasında tutuklananların, 3 mayıs günü sabaha karşı kurşuna dizilmelerini konu ediniyor. tablonun sol tarafında ispanyollar, sağ tarafında ise fransızlar görülüyor. sol ön kısımda, yerde, daha önce kurşuna dizilenler, sol orta kısımda infaz edilmek üzere olanlar ve onların biraz ilerisinde kurşuna dizilmek için sırasını bekleyen ispanyollar görünüyor. fransız askerlerin hemen önünde yere bırakılmış fenerden çıkan ışık ispanyolları aydınlatıyor. fransızların yüzünü göremiyoruz. kalın giyinmelerine bakılırsa infaz sırasında hava oldukça soğuk. infaz edilelmek üzerinde olanların arasında dua eden bir din adamı, askerlerin yüzüne dimdik bakan bir köylü ve yüzünü elleriyle kapayan başka bir kişi var. bunlar arasında en ilgi çekeni kollarını yukarıya kaldırmış olan kişi. ışığı en çok alan bu kişi ülkesi uğruna kendini feda etmeyi simgeliyor. bu kişinin sağ eline iyice yaklaşıldığında avucunun ortasında bir çukur olduğu görülebilir. bu çukur isanın çarmıha gerilerek kendini feda etmesine atıfta bulunuyor. hristiyan inancında isanın kendini insanlar için feda ettiğine inanıldığı düşünüldüğünde goya'nın burada, özgürlük için kendini feda etme anlayışını derinleştirdiğini, vurguladığını düşünebiliriz. din adamının hemen arkasında akışı akan bir kadın görseli bulunuyor. tablodaki tek kadın bu. arka kısımda, uzakta, belirli belirsiz bir kalabalık var. ellerinde meşale taşıyan bu kalabalığın askerler mi yoksa infazları izlemek için toplanan halk mı olduğu belirsiz.
ispanyol iç savaşı sırasında aklı başında ispanyollar zarar görmemesi için tabloyu güvenli bir yere taşımak istemiş, fakat taşıma işini yapan kamyon kaza yapınca tablo hasar görmüştür. bir süre cenevrede misafir edilen tablo, iç savaşın sona ermesinin ardından ispanya'ya geri dönmüş ve restore edilmiştir. ispanyol resminin en önemli parçalarından biri olan bu tablo birçok sanat ürününe esin kaynağı olmuş ve beklenen beklenmeyen bir çok yerde kendini göstermiştir.
luis buñuel'in 1974 yapımlı "özgürlük hayaleti" filmi tablonun gösterilmesinin ardından kurşuna dizilme sahnesinin yeniden canlandırılmasıyla başlar. tablo toplamda iki sahnede görülür. bir gün, ispanyol yönetmenler hakkında bir yazı dizisi başlatırsam baş köşeyi kapacak olan buñuel'in filimlerini izlemenizi tavsiye ederek yazıyı aşağıdaki notlarla sonlandırıyorum. bir sonraki yazıda buluşmak üzere "hasta luego" efendim.
notlar:
* ilk çığlığı atarak kitleyi ajite eden ve olayların fitilini ateşleyen kişi jose blas de molina adında bir anahtar ustasıdır.
** bu olaylar sırasında madrid'te bulunan ispanyol askerleri, fransızların kuklası olan kurulun emrine uyarak kışlalarında kalmışlardır. emre uymayan az sayıda asker halkın yanında fransızlara karşı savaşarak hayatını kaybetmiştir.
*** goya bu tabloları yapmak için kraliyet ailesinden yardım almıştır. kraliyet ailesine "halkımızın bu görkemli direnişini fırçamla resmetmek için müthiş bir istek duyuyorum" yazmış, karşılık olarak ihtiyaç duyduğu malzemeler kendisine verilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder