Llegar y besar el santo - Deyim


Herkese Hola!

Yeni yazımızın konusu ilginç bir ispanyolca deyim. Llegar y besar el santo. Önce kelimelerin anlamlarını yazayım.

Llegar: varmak, ulaşmak, gelmek
Besar: öpmek
El santo: Aziz, kutsal kişi, evliya, hazret

Bu bağlamda baktığımızda deyimin birebir çevirisi “Gelmek/ulaşmak ve hazreti öpmek” anlamına geliyor. Deyim bir insanın yapmak istediği şeyi ilk denemesinde sorunsuz olarak başarması, deneme sırasında çok şanslı olması durumlarında kullanılıyor. Deyimin çıkışına gelince...

Eskiden hristiyanlar kutsal topraklarını ya da başka bölgelerde bulunan azizleri ziyaret etmek ve onları öpebilmek için uzun yollardan yürüyerek giderlerdi ve ulaştıklarında aynı amaçla başka yerlerden gelen bir çok insanın aynı eylemi gerçekleştirmek için sırada olduklarını  görürlerdi. Bu eziyetli yolculuktan sonra bir süre de sıranın kendilerine gelmesini beklerlerdi. Hatta bazı durumlarda o azizin orada olmadığını öğrenirler ve emekleri boşa giderdi. Şanslı olan insanlar ise hedeflerine vardıklarında hiç sıra olmadığını görür ve hazreti ya da kutsal toprakları öpmek için hiç zaman kaybetmezlerdi. Deyimin kökeni buraya dayanıyor.

Peki biz deyimi hangi durumlarda kullanabiliriz. Örnek durumlar oluşturayım kafanızda daha net canlanması için.

Durum 1
Sabah iş görüşmesine gitmeniz gerekiyor ama öncesinde de bankaya uğrayıp başka bir işinizi halletmeniz gerekiyor. Bankada sıra beklerseniz iş görüşmesine geç kalacaksınız ama bankaya girince hiç sıra olmadığını görüyorsunuz. İşinizi bir dakikada halledip çıkıyorsunuz. Bu “llegar y besar el santo” durumudur.

Durum 2
Bankadan çıkıp iş görüşmesine gidiyorsunuz. Ve onbeş dakikalık bir konuşmadan sonra size işe başlayabileceğiniz söyleniyor. Bugün ikinci defa “geldiniz ve hazreti öptünüz”.

Durum 3
Barcelona – Real Madrid maçı oynanıyor. Barcelona  başlama vuruşunu yapıyor ve ilk atakta topu ağlara gönderiyor. Bu durum da ne oluyor ? “Barça llega y besa el santo” yani barcelona geliyor ve hazreti öpüyor.

Umarım faydalı olur. Herkese “llegar y besar el santo”lu bir hayat dilerim.










Tener algo en la punta de la lengua (Deyim)

Merhabalar. Her zaman tekrarladığım gibi, deyimleri kullanabilmek dile olan hakimiyetinizin en temel göstergelerinden biridir. Bu yazımızda “dilinin ucunda olmak” ya da “dilinin ucuna gelmek” deyiminin ispanyolcasını ve örnek cümleleri paylaşacağım. Bir şeyi hatırlamak üzere olmak ve bir türlü hatırlayamamak durumlarında kullandığımız bu deyimin ispanyolca karşılığı “tener algo en la punta de la lengua”dır. Deyimin ingilizce karşılığı "be on the tip of one's tongue"dir. 

Tener (sahip olmak) fiilinin presente de indicativo zamanında şahıslara göre çekimi şöyledir:

TENER
---
tengo
tienes
tiene
tenemos
tenéis
tienen

Tener fiilinin diğer zamanlarda çekimini görmek için buraya tıklayın!

Gelelim deyimin kullanımına, yani örneklemeye. Bir arkadaşınızın size bir şey sorduğunu düşünün. Bildiğiniz bir şey ama bir türlü hatırlayamıyorsunuz, her an hatırlayacak gibi oluyorsunuz. Bu durumda ona;

“Espera un minuto! Tengo la respuesta de tu pregunta en la punta de la lengua”
“Bir dakika bekle! Sorunun yanıtı dilimin ucunda” dersiniz.

Örnekler:

Lo tenía en la punta de la lengua, pero se me olvidó.
Dilimin ucundaydı ama unuttum.

-Claro que me acuerdo de tu nombre. Te llamassss... puueeessss... lo tengo en la punta de la lengua...
- Tabii ki senin ismini hatırlıyorum. Senin adınnn...hmmm... dilimin ucunda...


Umarım son örnekteki durum kimsenin başına gelmez. Başka bir yazıda görüşmek üzere.













Acción Poética

Acción Poética

Joyas de America Latina

Joyas de America Latina
Gabriel "Gabo" Marquez